| Onlara telsizden ulaşamıyoruz ve sinyallerini de yarım saat önce kaybettik. | Open Subtitles | لا نستطيع التقاطهم على الراديو وفقدنا إشارتهم منذ حوالي نصف ساعة |
| Adamları telsizden onun sevinç çığlıklarını dinleyecekler sonra birden sessizlik olacak. | Open Subtitles | سيستمع رجاله إلى صيحات ابتهاجه عبر الراديو ثم سيصمت كل شئ |
| Bir şey görürseniz telsizden haber verin. Tamam, ben kulübe bakacağım. | Open Subtitles | إذا رأيتم أى شيء يا رفاق ، تواصلوا معي على الراديو |
| Yapılması gereken telsizden cankurtaran çağırmaktır. | Open Subtitles | الإجراء الصحيح هو إمساك اللاسلكي والاتصال بالإسعاف. |
| Hotel Güvenlik Merkezini bulun. Benimle telsizden haberleşin. | Open Subtitles | إبحث عن مكتب أمن الفندق وإبق على إتصال معي على اللاسلكي |
| Ducky'i telsizden arayıp, onu zımbalamasını söyle. | Open Subtitles | حدث دوكى على اللاسلكى اخبرة ان ينال من ذلك اللقيط ويحضرة لى |
| Dinle, cenazesini şimdi getiriyorlar, telsizden söylediler, Onlarla buluşmak için bizimle gelsene? | Open Subtitles | يقولون فى الراديو انهم ينزلونه الآن ونريدك معنا لنستقبل الجثة |
| telsizden ne söylendigi umurumda degil. | Open Subtitles | أنا لا أبالى بالأكاذيب التى جائت من هذا الراديو. |
| Çavuş, telsizden çocukları eve götürecek otobüsler ayarla. | Open Subtitles | الرقيب، والحصول على الراديو وتنظيم بعض الحافلات لاتخاذ الأولاد في المنزل. |
| Sanırım Cancún polisini aramalıyız gemideki telsizden. | Open Subtitles | أعتقد بأنّنا يجب أن نتصل بشرطة كونكان على الراديو. |
| Şehirde şimşek çaktığında, ses telsizden de duyuluyordu. | Open Subtitles | ـ ـ ـ كَانتَ تمطرُ وعندما كَانتَ ترعد , كنت أسَمعَه على الراديو |
| telsizden ulaşmaya çalıştım. O kapıyı kilitli tutun. | Open Subtitles | احاول ان اجدك علي الراديو فقط تأكد ان الباب مغلق |
| Cevabı telsizden bildirin. | Open Subtitles | هاتفني علي اللاسلكي بمجرد حصولك علي الإجابة |
| Onu telsizden duyduk efendi. Lütfen bu tehdidi ciddiye alın. | Open Subtitles | نحن سمعناه على اللاسلكي أرجوك خذ هذا التهديد على محمل الجد |
| telsizden olsa bile. | Open Subtitles | إن كنا نستطيع، حتى لو أرسلناها بواسطة اللاسلكي |
| Sizi telsizden dinledim. Düşüncelerinizi gayet açık bir şekilde, hayranlık uyandırarak ifade ettiniz. | Open Subtitles | لقد سمعتك عبر الراديو اللاسلكي لقد كنت لبق وجذاب جدا |
| telsizden hiçbir cevap gelmiyor.. Cep telefonu olan var mı? | Open Subtitles | لن احصل على شىء من اللاسلكى هل يوجد هاتف نقال مع احدكم ؟ |
| Eğer benim müfrezemde olsaydın, seni telsizden önce tüfekçi yapardım. | Open Subtitles | لو كنت في فصيلتي لقت إنّك رامٍ بالبندقية بالدرجة الأولى ثم عامل لاسلكي بالدرجة الثانية |
| Hawaii'yi geçer geçmez siz ikiniz onu telsizden yakalamaya çalışacaksınız. | Open Subtitles | عندما يتخطى هاواي عليكما ان تحدثوه بالراديو |
| Beni iç telsizden arayıp kuyrukta ufak bir sorun olduğunu söyleyiver. | Open Subtitles | تدعوني عبر المذياع و تقول أن لديك مشكلة في الذيل |
| Hastanede şu anda bir polis var. Ona telsizden bağlanıp annene ulaşabilecek miyiz bir bakalım. | Open Subtitles | هناك شرطي في المستشفى سأرى إذا كان بإمكاني الاتصال به لاسلكياً |
| telsizden seni isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلبك عبر جهاز الإتصال اللاسلكي |
| telsizden yerimizi saptayacaklardır. | Open Subtitles | لقد تلقوا بث بمكان هذا الموقع |
| Denedim. Sinyal yok. Resmi şekilde telsizden de. | Open Subtitles | حاولت المدى ونحن بحاجة الى التحدث في الإذاعة. |
| - Amiral Graham telsizden sizi istiyor efendim. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | - الأدميرال جرهام على الاسلكى يريدك,سيدى |
| telsizden uzak dur. | Open Subtitles | إبتعد عن الدسيس |
| Bir şey öğrenecek olursanız telsizden üçüncü kanaldan haber verin. | Open Subtitles | لو علمتم شيئا حدثوني علي الاسلكي القناة الثالثة |
| - telsizden çağrıyı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ النّداء على اللّاسلكيّ. |