| Kuru temizlemeciye yenisini aldırdım eskisinin çekmesine sebep olmuştu. | Open Subtitles | ارغمت المصبغة على ان تشتري لك فستان جديد بعدما تقلص فستانك القديم جراء عملية التنظيف |
| Ben üstüme mısır şurubu döktüm, ben de bunları almak için kuru temizlemeciye gitmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد سكبت شراب كارو على ملابسي و كان علي الذهاب الى محل التنظيف الجاف |
| Kimse mükemmel değildir. bazı kadınlar kocalarını kuru temizlemeciye bile gönderemiyorlar. | Open Subtitles | بعض النساء لا يجعلن رجالهن يستلموا الغسيل |
| Dönüşte kuru temizlemeciye uğrayabilir misin? | Open Subtitles | هل بوسعكَ التوقف عند مركز الغسيل الجاف في طريقك للعودة ؟ |
| Boktan arabana koyup kuru temizlemeciye kendin götür. | Open Subtitles | ضعها في سيارتك اللعينه واذهب إلى المغسلة. |
| Balkabağı aromalı kahveler, kışlık kürklerimi çıkarmak, sonra hayvan severlerin kürkün üzerine attığı kırmızı boyayı çıkarmak için kuru temizlemeciye gitmek. | Open Subtitles | لات اليقطين المتبل جلب فرائي الشتائية للخارج ثم جلب فرائي الشتائية للتنظيف الجاف للتخلص من طلاء بيتا الاحمر |
| Evet, kuru temizlemeciye etekle gitmek iyi olmazdı. | Open Subtitles | هو ما كان مرحا عند المنظفين بسبب التنورة. |
| Giysileriniz kuru temizlemeciye hiç gitti mi? | Open Subtitles | هل تستخدمى التنظيف الجاف فى ملابسك ؟ |
| Aynı kuru temizlemeciye gitmediler. | Open Subtitles | لم تذهبا إلى التنظيف الجاف نفسه. |
| Elbisemi almak için kuru temizlemeciye uğradın mı? | Open Subtitles | هل عرّجت على محل التنظيف لجلب ثوبي؟ |
| Pekala, kuru temizlemeciye uğramayı unutan sensin. | Open Subtitles | حسنًا أنتَ الشخص الذي ينسى إحضار الثياب من "التنظيف" |
| Kuru temizlemeciye uğramayı unuttum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ إحضار الثياب من التنظيف |
| Bu karışımı ceketine döksen de kuru temizlemeciye götürmeye gerek kalmaz. | Open Subtitles | تستطيع أن تهريق بعضاً منه على معطفك دونما قلق من أن يوجب ذلك عليك أن تذهب به إلى "الغسيل الجاف" |
| Deb, kuru temizlemeciye uğradın mı? | Open Subtitles | هيي, "ديب", هل جمعت الغسيل الجاف |
| Ve hayır, kuru temizlemeciye uğramadım. | Open Subtitles | و, لا, لم أجمع الغسيل الجاف |
| Telefon kayıtlarını zaten inceledik ve kuru temizlemeciye de baktık. | Open Subtitles | أوه، إحزر ماذا؟ لقد تحققنا بالفعل من سجلات الهاتف وتحرينا عن المغسلة |
| Kuru temizlemeciye uğraması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت إنّ عليها استلام الملابس من المغسلة |
| Griffin, kuru temizlemeciye benimle gel demiyorum. | Open Subtitles | لا أظنني أحاول سحبك معي لأخذ ثيابي من المغسلة |
| Bulduklarımız bizi organize suçlarla bağlantısı olan bir kuru temizlemeciye götürdü. | Open Subtitles | لقد تتبّعناها لمحل للتنظيف الجاف الذي له علاقات بالجريمة المنظمة. |
| Neden gömleklerini temizlemeciye göndersin ki? | Open Subtitles | لماذا قد يُرسل قمصانه للتنظيف في الخارج؟ |
| Evet. Kuru temizlemeciye vermek çok zor oluyor. | Open Subtitles | -نعم، يُصعب جداً آخذه للتنظيف" " |
| Evet, kuru temizlemeciye etekle gitmek iyi olmazdı. | Open Subtitles | هو ما كان مرحا عند المنظفين بسبب التنورة |
| Neyse, ben kuru temizlemeciye gidiyorum. | Open Subtitles | على أية حال، أَذْهبُ إلى المنظفين الجافِ. |