| Bu yüzden, okyanusların daha temiz bir yer olmasına yardımcı olabilecek bir buluş fikri ürettim: ERVIS adında bir okyanus temizleyicisi. | TED | وبالتالي، لقد خرجت بفكرة اختراع والتي قد تستطيع مساعدة المحيطات لتصبح مكانا أنظف: منظف المحيط المسمى إيرفيس |
| Hazır aklıma gelmişken yeni bir havuz temizleyicisi tutmamız lazım. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك , يجيب علينا ايجاد منظف جديد لحوض السباحه |
| Kanka, tek yapman gereken onun yeni havuz temizleyicisi olduğunu söyleyip neler olacağını görmek. | Open Subtitles | يارجل , كل ماعليك فعله هو اخبارها بانه سيكون منظف حوض السباحه الجديد او اي شئ من هذا القبيل حقاً |
| Dallamanın teki pencere temizleyicisi olduğumu sanıyor. | Open Subtitles | فذاك الرجل يعتقد بأنني عامل تنظيف النوافذ |
| Kızımın ya da oğlumun, babasının bir yatak lazımlığı temizleyicisi olduğunu düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريده او اريدها ان يفكر ان والده عامل نظافة ، تعرفان ؟ |
| Sen o orada değilken gideceksin ve havuz temizleyicisi rolü yaparak karısını baştan çıkarmaya çalışacaksın. | Open Subtitles | انت ستذهب هناك عندما لا يكون موجود و ستمثل دور منظف حوض السباحه محاولاً إغراء زوجته |
| Hayır hayır, bizim havuz temizleyicisi. Baksam iyi olur. | Open Subtitles | لا لا انه منظف حوض السباحه من الافضل ان احدثه |
| Öyle mi, çünkü yerleri silmek için cam temizleyicisi kullandığını görüyorum ve... o klavye bakteri içinde, çünkü Bayan Hoffmeyer'ın "2 numarayı" yaptıktan sonra ellerini yıkamadığını biliyorum. | Open Subtitles | حقاً ، لأني أستطيع أن أرى أنك استعملت منظف النوافذ لتنظيف الأرضية و لوحة المفاتيح تلك مليئة بالجراثيم |
| Havlu, artık günde 2000 kutu bilgisayar temizleyicisi çekiyor. | Open Subtitles | أصبح المنشفه يشم أكثر من 2000 علبة من منظف الكمبيوتر باليوم الواحد |
| Suratsız heykel temizleyicisi Bay Yang'e parasını ödemeleri ve ödülleriyle birlikte geri dönmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | لابد ان يدفعو للسيد يانج منظف التمثال الغاضب و يعودو بجائزتهم. |
| Beş dolarını alır cam temizleyicisi ve paçavra alır... | Open Subtitles | سآخذ مِنك الخمـس دولارات ، و أشتري منظف للزجاج و قطعة قماش |
| Geri gelip, kasabada tekrar tuvalet temizleyicisi olamazdım. | Open Subtitles | ما أمكنني العودة لأكون منظف مراحيض آخر في هذه البلدة تحتم أن أرحل. |
| Trapez sanatçısı, itfaiyeci, baca temizleyicisi. | Open Subtitles | فنان إرجوحة, رجل إطفاء, منظف مداخن |
| Pencere temizleyicisi? | Open Subtitles | منظف النوافذ؟ تباً لك, لابد أنك تمزح |
| Bir de beni pencere temizleyicisi sanıyor. | Open Subtitles | و هو يعتقد بأني عامل تنظيف النوافذ، أتصدقين؟ عامل تنظيف النوافذ |
| Halı temizleyicisi Sam olamaz mısın? | Open Subtitles | ألا تستطيع ان تكون "سام" عامل تنظيف السجاجيد؟ |
| Bizi ahçı, şoför yada tuvalet temizleyicisi yapabilmek... için herşeyi denediler. | Open Subtitles | ليحولونا إلى طهاه أو سائقيين أو عمال نظافة |
| Sefil, küçük bir baca temizleyicisi kaçırdı onu! | Open Subtitles | أخذها كنّاس مداخن تعس |
| Pencere temizleyicisi değilim. | Open Subtitles | لست عامل تنظيفٍ للنوافذ مالعمل مع هذا الرجل؟ |
| Geriye kalanlar, sabundan yapılmış mumlu ya da döşeme temizleyicisi gibi şeyler. | Open Subtitles | الباقي كان بقايا شمعية من صابون أو مواد التنجيد |
| Evet, yarayacak. Havuz temizleyicisi bir dahaki gelişinde: | Open Subtitles | إنها ستجدي ، عندما سيأتي مُنظف الحوض سيقول |
| Adam halı temizleyicisi. | Open Subtitles | إنّه منظّف سجّاد |