| Bütün gece uyumuş. Uyandığında ise Lee bütün evi temizliyormuş. | Open Subtitles | لقد نامت طوال الليلة، وعندما أستيقظت لقد كان ينظف المكان |
| Akşam saat 8'den sabah 4'e kadar aletleri temizliyormuş. | Open Subtitles | ينظف المعدات من الثامنة مساءً للرابعة صباحاً |
| Gizli sunucuların odasının tam üstündeki ofisi temizliyormuş. | Open Subtitles | إنّه ينظف في المكتب مباشرة فوق غرفة الخوادم المأمنة |
| Üzerindeki kanı temizliyormuş. Olay yerinden bir buçuk kilometre ötede. | Open Subtitles | تنظّف دماء عن نفسها على مِيل تقريبًا من مسرح الجريمة |
| Min-Yung kaybolduğu gün onun evini temizliyormuş. | Open Subtitles | كانت (مِن يانغ) تنظّف منزله في اليوم الذي إختفت فيه. |
| Harry'nin apartmanındaki kapıcı. O esnada camları temizliyormuş. | Open Subtitles | البواب في بناية (هاري) كان ينظف النافذة في ذلك الوقت |
| Henry Lee arıtma tesisinde, havuzlardaki yosun tabakasını temizliyormuş. | Open Subtitles | هنري لي) كان ينظف البرك) في محطة التنقية |