"temsil eden" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمثل
        
    • يمثّل
        
    • تمثل
        
    • الذي يرمز
        
    • الذي يُمثل
        
    • الذين يمثلون
        
    Dünya üzerindeki ekilebilir tüm toprağı temsil eden bir kareye dönüştürün. TED تحويله إلى مربع يمثل جميع الأراضي الصالحة للزراعة على كوكب الأرض.
    Çin'de halen ejderha, mutluluğu temsil eden kutsal bir semboldür. Open Subtitles في الصين، التنين لا يزال يعتبر رمزا مقدسا يمثل السعادة.
    O ödülü, bu süpermarketi temsil eden çalışana vermem gerek. Open Subtitles الآن،ٍسأمنح الجائزه إلي موظف يمثل ما عليه هذا السوبر ماركت
    O yüzden, bugün, artık 15 ayrı doktor değil bu hastaneyi temsil eden bir cerrahi takımsınız. Open Subtitles لذا فلستمُ اليومَ خمسة عشر طبيباً منفرداً، بل فريقاً من الجرّاحين يمثّل هذا المشفى
    Müzik notalarını temsil eden silindir pimlerini kullanmak yerine farklı renklerdeki iplikler kullanılabilirdi. TED بدلاً من استخدام دبابيس الإسطوانة لتمثل حروف موسيقية، سوف تمثل خيوطاً بألوان مختلفة.
    Burada, Dulles'ta, Adalet Bakanlığı'ndan birkaç kişi Amerika'nın kokaine karşı başlatmış olduğu savaştaki düşmanı temsil eden adamı kelepçeleyecekler. Open Subtitles هنا في دولز الرجل المناسب في وزارة العدل سيقيد الرجل الذي يرمز للعدو في حرب أمريكا ضد الكوكايين
    hayatımın anlamını temsil eden bu hedef için... hiç kurban vermemek çok masraflı olurdu. Open Subtitles جميع التضحيات تُساوي بلوغ هذا الهدف، الذي يُمثل المقصد الكامل لحياتي.
    Evet, yükselmeyi temsil eden basit bir bilinçten daha yüksek olana. Open Subtitles نعم، يمثل الصعود من مجال الأقل من الوعي إلى المجال الأعلى
    Birisi dönen dünyayı temsil eden "Tek Dünya" ve diğeri de verileri bir film şeridine dönüştüren ve bunları da bir bir incelemenize olanak sağlayan "Birçok Ses" adlı mod. TED هناك عالم واحد، يمثل الكون المعمور، وعديد من الأصوات، التي تقسم البيانات الى أشرطة أفلام وتجعلك تدقق واحدة تلو الأخرى.
    Ama harika bir şehir bayrağı, şehri kendi insanlarına ve insanlarını tüm dünyaya temsil eden bir şeydir. TED و لكن علم مدينة رائع هو شيئ يمثل المدينة لقاطنيها و ساكني تلك المدينة للعالم بشكل عام.
    20 ila 30 milyon metrik tonun büyük bir kısmını temsil eden balığa? TED السمك الذي يمثل الجزء الأكبر من 20 الى 30 مليون طن
    Yani örneğin; maymunun duruşunu kontrol eden girdiyi temsil eden kortikal bölgeye bakabiliriz. TED هكذا على سبيل المثال يمكننا أن ننظر إلى منطقة الدّماغ الذي يمثل السيطرة على وضعيّة الجسم لدى القرد.
    Muhtemelen değil. Tamam, o zaman yelpazenin içinde bir yerlerde bu iki uç noktanın arasında daha dengeli bir durumu temsil eden bir yer olmalı. TED حتما لا .. حسنا .. انا متأكد انه يوجد حلٌ ما في الوسط بين هذين الحلين المتطرفين والذي يمثل توازن مناسب لتلك القضية
    Öyle bile olsa günümüzde hâlâ yaşayan ve kuşlar ile sürüngenler arasındaki geçişi temsil eden bir kuş var. Open Subtitles غير أن هناك طير على قيد الحياة يمثّل العلاقة بين الطيور الحديثة والزواحف. ‏
    Günümüzde hâlâ yaşayan ve iki grup arasındaki geçişi temsil eden bir tür daha var. Open Subtitles هناك كائن آخر على قيد الحياة يمثّل صلة بين المجموعات الكبيرة من الحيوانات،‏
    Bir tılsım olduğunu söylemişti yeniden birleşmeyi temsil eden bir Budist tılsımıymış. Open Subtitles قال أنّها تميمة، في مضمونها رمز بوذيّ يمثّل إعادة التواصل.
    İçerisinde evrenin görebildiğimiz kısmını temsil eden bir balon bulunmakta. Open Subtitles طبقا للثنعشري السطوح بالداخل عندنا بالونة تمثل الكون الذي نراه
    Casino'yu temsil eden bir firmada çalışamam. Komik olan nedir? Open Subtitles لا أستطيع العمل لـ شركة تمثل الكازينو ما الطريف ؟
    Temel bağımlılıklarını temsil eden spesifik borsa yatırım fonlarından aldığımız bilgileri birleştiririz. Open Subtitles جامعين بين المعلومات من صناديق الاستثمار المتداولة المحددة التي تمثل تبعياتها الأساسية
    Bay Despaul için otorite bu üniversite Prof. Flavius, ben ve otoriteyi temsil eden beyaz önlüklerimiz. Open Subtitles .. بالنسبة للسيد (ديسبول)، السلطة هي هذه الجامعة .. بروفيسور (فلافيز)، وأنا .. ورداؤنا الأبيض، الذي يرمز لهذه السلطة ..
    Üsteğmen Waters'ın timinin üyelerini temsil eden sivil avukat işbirliği yapmıyor. Open Subtitles المُحامي المدني الذي يُمثل أعضاء فريق الملازم واترز لا يتعاون
    Olan idam mahkumlarını temsil eden avukatların ilgilerini ölüm cezası hikayesinin daha önceki bölümlerine çevirmeleri oldu. TED الذي جرى هو ان المحامون الذين يمثلون السجناء المحكوم عليهم بالإعدام قد حولوا تركيزهم الى الفصول الأولى من قصة الاعدام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more