| Son kullanma tarihi geçmiş çorba sevmiyorsan tamam ama tüm bunları tencereye koymak için zaman harcadım. | Open Subtitles | إنظر. لو لا تعجبك ليلة الحساء المقترب من نهاية الصلاحية، لا يهم لكن أنا تكبدت الوقت في سكب كل تلك العبوات في القِدر |
| Çamaşır yıkamaya gitmiştim... ama tencereye işaret koymuştum. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ للغسيل... ولكنني كنتُ قد وضعت علامةً على القِدر |
| Koca tencereye yarım çay kaşığı atmıştım. | Open Subtitles | وضعت نصف ملعقة صغيرة في القِدر |
| tencereye koymalısın. | Open Subtitles | عليك أن تضعيه في المقلاة |
| tencereye de yapıştı. | Open Subtitles | وتمسك في المقلاة. |
| Haydi onu bir tencereye koyalım. | Open Subtitles | دعينا نضعه في اناء |
| Haydi onu bir tencereye koyalım. | Open Subtitles | دعينا نضعه في اناء |
| Joey, bu yaşayan bir şey. tencereye öylece koyamazsın. | Open Subtitles | واو ، واو ، واو ، جوي ، إنها كائنات حية لا يمكن أن تضعها في القدر بهذه البساطة |
| Hadisene. tencereye. | Open Subtitles | هيا ، داخل القِدر داخل القِدر |
| tencereye dokunma! | Open Subtitles | ابتعد عن القِدر! |
| Sigaranın külüne dikkat et, tencereye düşecek. | Open Subtitles | أنتبهي لرماد السيجارة أنه يسقط في القدر |
| Orada ne yazıyorsa tencereye onu koyacağız. | Open Subtitles | مامكتوب في الورقة سيوضع في القدر |