| Diğer türlü, gerçeklere uyacak teoriler yerine, gerçekleri çarpıtarak teorilere uydurur. | Open Subtitles | عدا هذا، الشخص سيحاول تحويل الحقائق للتلائم مع نظرياته بدلا من ايجاد نظريات تتلائم مع الحقائق |
| İbn el-Heysem hakkında çok etkileyici bulduğum şey, bir kez matematiksel teorilere ulaştıktan sonra gerçek dünya hakkındaki bilgimizi genişletmek için bunları nasıl kullandığıdır. | Open Subtitles | ما أجده رائعاً حول "ابن الهيثم" هو كيف بمجرّد أنه وقف عند نظرياته الرياضية استعملها لزيادة معلوماتنا عن العالم الواقعي |
| "hesaplanamazlık hakkında bildiğimiz bütün teorilere rağmen | Open Subtitles | رغم كل هذه النظريات التي نعرفها عن عدم التمكّن من الحساب، |
| Bu teorilere göre tarihin çabalara karşı bağışıklığı var. | Open Subtitles | الان , هذه النظريات تقدم تاريخ غير قابل للتغيير بالجهد البشري |
| Sizden istediğim, dikkat dağıtıcı teorilere odaklanmaktansa savunmanın çürütmediği ve çürütemediği kanıtlara odaklanın. | Open Subtitles | لكن، بدلاً من التركيز على تلك النظريّات الغير حقيقية، أنا أطلبُ منكم أن تضعون بعين الإعتبار الأدلّة التي لم يتحدّث عنها الدفاع. |
| Sizden istediğim, dikkat dağıtıcı teorilere odaklanmaktansa savunmanın çürütmediği ve çürütemediği kanıtlara odaklanın. | Open Subtitles | لكن، بدلاً من التركيز على تلك النظريّات الغير حقيقية، أنا أطلبُ منكم أن تضعون بعين الإعتبار الأدلّة التي لم يتحدّث عنها الدفاع. |
| Bu teorilere sahip olmak. | Open Subtitles | أن يكون لديك هذه النظريات |