| Şey, aslında 80 ülkede yaklaşık 80,000 kişi civarında terörist var. | Open Subtitles | حسنا في الحقيقة هناك حوالي 80000 من إولائك الإرهابيين في حوالي 80 دولة |
| Sen de benim kadar biliyorsun ki Pakistan'da mağaradaki dindar kaçıklardan daha fazla terörist var orada... | Open Subtitles | أنه هناك المزيد من الإرهابيين أكثر من متدين أحمق في كهف في باكستان |
| Çok fazla terörist var, hepsini koyacak yer yok. | Open Subtitles | الكثير من الإرهابيين لا يوجد مكان لحبسهم |
| Etrafta güzel bir yastıkla, bir terörist var olmalı. | Open Subtitles | أصبح هناك إرهابي بالجوار مع وسادة لطيفة. |
| Özel kuvvetler ekibinin topladığı kanıtlara göre tanımadığımız başka bir terörist var. | Open Subtitles | الأدلة التي قامت بجمعها القوات الخاصة و التي قاموا بإرسالها تشير إلى أنه هناك إرهابي آخر شخص لم نعلم بشأنه |
| Disarida bir terörist var ve kimse onu aramiyor. | Open Subtitles | هناك إرهابي بالأرجاء طليقاً لا يبحث عنه أحداً |
| Los Angeles'ta bir yerlerde, eli tetikte bir terörist var. | Open Subtitles | في مكان ما في لوس انجلوس هناك ارهابيون سيضغطون الزناد |
| Ve kuzey merdivenlerinden buraya doğru gelen 4 tane ağır silahlı özel terörist var. | Open Subtitles | وأربعة الإرهابيين المدججين بالسلاح الخصوصي. لنخرج من الدرج الشمالي. |
| McKenzie, Schwartz ve bir yığın ölü terörist var. | Open Subtitles | نعم، ومعهم حفنة من الإرهابيين القتلى |
| Kim bilir, Yamadayev gibi daha kaç terörist var? | Open Subtitles | (كم عدد الإرهابيين مثل (مراد ياماداييف موجودين بالخارج؟ |
| Kim bilir, Yamadayev gibi daha kaç terörist var? | Open Subtitles | (كم عدد الإرهابيين مثل (مراد ياماداييف موجودين بالخارج؟ |
| Bayanlar baylar aramızda bir terörist var. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي هناك إرهابي بيننا الليلة |
| Şu an şirkette terörist var. | Open Subtitles | هناك ارهابيون في الشركة الان |