| Bu yüzden, korktuğum şeylerle alakalı bir soru gördüğümde, depremler ya da diğer dinler olabilir, belki ben teröristlerden ya da köpek balıklarından korkuyorum, düşünün ki problemi abartacakmışsınız gibi hissettiren her şey. | TED | لذا عما قريب اذا رأيت سؤال حول الأشياء التي أخاف منها، والتي قد تكون الزلازل، الأديان الأخرى، ربما أخشى من الإرهابيين أو أسماك القرش، أي شيء يجعلني أشعر، افترضوا أنكم ذاهبون لتضخيم المشكلة. |
| Powell, hiç aklına gelmedi mi... ..bu adamın da o teröristlerden biri olabileceği... ..ya da binada kalan bir kaçık olabileceği? | Open Subtitles | باول, هل خطر ببالك أنه يُمكنُ أَنْ يَكُونَ واحداً من الإرهابيين الذين يتلاعبون بك أَو شخص مخبولِ هناك؟ |
| Yalnız seyahat ettiğini, onları teröristlerden koruduğunu sandılar. | Open Subtitles | أظن أنهم افترضوا أنه كان مسافراً وحده، يحميهم من الإرهابيين. |
| teröristlerden biri rehineymiş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | واحد من الإرهابيين كان مُتخفياً كــرهينة ؟ |
| teröristlerden böyle bir konuşma beklerim ama başkan kayınvalidesinden beklemem. | Open Subtitles | لا أصدق هذا أتوقعأنيقولهذا الارهابيين, لكن ليس من الحماة الأولى |
| Koltuklarıma kusarsa onu teröristlerden önce ben mahvederim, ona göre. | Open Subtitles | إذا تقيأ في سيارتي سيتمنى اننا تركناه مع الإرهابيين |
| Mumbai yeraltı çetelerini bitirmediğimiz sürece bu şehir yabancı teröristlerden kurtulamaz. | Open Subtitles | مالم نقضي على الجريمة في مومباي وهذه العصابات المحلية ..لن تكون المدينة آمنة من الإرهابيين الأجانب |
| Başkanı teröristlerden kurtardıktan bir saat sonra, acımasızca bir tanığı öldürdün. | Open Subtitles | بعد ساعةٌ من إنقاذك للرئيسة من الإرهابيين تقتل شاهدًا فيدرالياً بدمٍ بارد |
| Dr. Graystone, Zoe'nin o teröristlerden biri olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | الدّكتور غرايستون، نَعتقدُ أنّ زوي يمكنُها أَنْ تَكُونَ أحد الإرهابيين |
| ? Cep telefonuyla, teröristlerden biriyle konuştuğunu belirledik. | Open Subtitles | تعقبنا اتصالاً من هاتفها إلى أحد الإرهابيين |
| Görüldüğü üzere rehineler arasından dört kişi teröristlerden kaçıyor. | Open Subtitles | أربعة أشخاص، أُعتقد أنهم من الرهائن، نراهم يهربون من الإرهابيين. |
| Kazan, teröristlerden uyuşturucu ve silah satın alıyor. | Open Subtitles | كازان يشتري المخدرات من الإرهابيين و يمدهم بالأسلحة |
| teröristlerden birkaçı kaçmayı başardı ama onlar hakkında endişelenmeyin. | Open Subtitles | بعض الإرهابيين استطاعوا الهرب من المدينة لكن لا داعي للقلق منهم |
| Sahip olduğumuz şeyi isteyen teröristlerden korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف من الإرهابيين الذين يريدون ما نملكه |
| Ulusumuzu teröristlerden ve ıvır zıvır şeylerden koruduğum işimin başına dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجبُ أن أعود للعمل، للدفاع عن أمّتنا من الإرهابيين و غيرهم. |
| Amerikalıları teröristlerden korumak için çıkarılan yasa? | Open Subtitles | التشريعات التي سُنت لحماية الأمريكيين من الإرهابيين |
| Şehri bu teröristlerden kurtarmak için kendisine güveniyoruz. | Open Subtitles | وقد أسندت له مهمة تحرير هذه المدينة من قبضة هؤلاء الإرهابيين |
| Gelecek yıl bizi teröristlerden korumak için iki trilyon dolar istedi, iki trilyon dolar federal bütçe, ki bize bütçe açığı olarak hızlıca geri dönecek. | TED | إنه يريد إثنين تريليون دولار لحمايتنا من الإرهابيين للسنة المقبلة ، إثنين تريليون دولار من الميزانية الفيدرالية ستعيدنا بسرعة إلى عجز كبير في الميزانية |
| İnsanlar teröristlerden korkuyorlar ve saklayacak birşeyleri olmadığını düşünüp gözetlenmenin olabileceğini söyleyebilirler. | TED | لكن الناس مذعورة من الارهابيين ثم أنهم يعتقدون أن ربما أن المراقبة على جيدة لان ليس لديهم ما يخفوه |
| Liberty adası olayında yakalanan teröristlerden birinin sorgulamasından. | Open Subtitles | باستجواب واحد من المتحولين الارهابيين من حادثة جزيرة الحرية |
| Bildiğin üzere, kendisi en çok aranılan teröristlerden biri olup örgüte vermiş olduğu destek ortada. | Open Subtitles | ربما يكون قادراً على التعويض ضد المخاطر التي سببها كإرهابي معروف. |