| Benimle olmayı herşeye tercih edeceğini söylediğinde buna inandığım için. | Open Subtitles | أن أعتقد أنك كنت جادا عندما أخبرتنى أنك تفضل رفقتى أكثر من رجال البلاط |
| Bunu olmasını istemiyorsun - ölmeyi tercih edeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | أنت لاتريد أن يحدث لك هذا أنت أخبرتنى أنك تفضل الموت |
| Beni bir hastadan çok, ikramiyesi indirimli olan biri olarak tercih edeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | لا تنكر أنك تفضل أن أكون أنا مريضتك على أن يكون مريضك رجلاً مملاً تم خفض حوافز راتبه |
| Prenses, şeyhin diğer karılarına kalpsiz şehyle evlenmektense ölmeyi tercih edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرت الزوجات الأخريات أنها تفضل الموت على الزواج من هذا الشيخ عديم القلب |
| Bana, başka birşeye dönüşmektense ölmeyi tercih edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أنه يفضل الموت على أن يتحول إلى شيئاً آخر |
| Çünkü tüm o parayı bu evden çıkarmıştım ve senin hayır diyeceğini düşünmüştüm ve evimizi riske atmaktansa hapse girmeyi tercih edeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لأني كنتُ أسحب النقود من رهن المنزل، وظننتُ بأنكِ سترفضين، وظننتُ أنكِ ستفضلين الذهاب إلى السجن على... |
| İki. Hastaları dinleyeceğine kendini dinlemeyi tercih edeceğini çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | اثنان، أعرف أنك تفضل قضاء ساعتين |
| Seks yaptığını kabul etmektense ölmeyi tercih edeceğini duydum. | Open Subtitles | سمعتك أنك تفضل الموت على ممارسة الجنس |
| Sakın bana Sam'ı tercih edeceğini Söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك تفضل سام |
| . Beni kaçırılmış gibi ağzı bağlı görmeyi tercih edeceğini söyledi, bence kızdı. | Open Subtitles | قالت أنها تفضل رؤيتي مكمّم ومقيد كرهينة، أعتقد نعم |
| Gitmeme izin vermektense kafasına bir silah dayamayı tercih edeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يفضل الموت على تركي أذهب. |
| - Ve senin gitmektense gözlerine çatal sokmayı tercih edeceğini söylediğin yer mi? | Open Subtitles | -و قلت أنك ستفضلين وضع شوكة في عينيك عوضاً عن الذهاب؟ |