| Gerry Kennedy'nin fazla söze ihtiyacı yoktu, o müziği tercih ederdi. | Open Subtitles | جيري كينيدي لم يكن يريد الكثير من الكلام أنه يفضل الموسيقى |
| Artık bir efsane ancak bir adam olarak anılmayı tercih ederdi. | Open Subtitles | إذاً، هو الآن أسطورة عندما قال أنه يفضل أن يكون رجلاً |
| Eminim ki son gecesini papazla geçirmek yerine seninle geçirmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | أنا واثق أنه يفضل قضاء ليلته الأخيرة معكِ على أن يقضيها مع القس |
| Size bir şey olacağına ölmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | كان يُفضّل الموت على أن يصيبكم أيّ مكروه |
| Ülkesine ihanet etmektense ölmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | فضّل الموت على خيانة بلده |
| Bize ihanet etmektense kafasına kurşun sıkmamı tercih ederdi. | Open Subtitles | كانت تفضل أن أضع رصاصة في رأسها على خيانتنا |
| Elbette çeki tercih ederdi, rüşvet kayıtlara geçsin diye. | Open Subtitles | الذي كان بلا شك سيفضل الشيك على أن يقبل بالرشوة مدونة في السجل |
| ..babanız ölüm yaralarını fotoğraflarda göstermeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | لكن والدك كان يفضّل دائماً ظهور الجرح المسبب للموت في الصورة |
| Bir kral bile olsa reddetme hakkı olmasını tercih ederdi. | Open Subtitles | كان يفضل لو كان له الحق ليمنع حتى ملكاً من يدك |
| Reis bıdı bıdı yapmak yerine, her zaman dövüşmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | دائما ما كان يفضل رئيسكم النفايات ليجعلك تبكي |
| Onu saçsız hâli ile son bir kez daha görmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | كان يفضل أن يراها للمرة الأخيرة برأسها الأصلع |
| Ama ne şanslısın ki öldürdüğün adam hapiste çürüdüğünü görmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | لكن لحسن حظك , الرجل الذي قتلته يفضل ان يراك تتعفن فى السجن |
| Kendi hesabınca deneysel bilimleri tercih ederdi. | Open Subtitles | لأنه وفقاً لحسابه الخاص كان يفضل العلوم التجريبية |
| Ehil bir profesyonele yaptırmaktansa elektrik çarpmasını tercih ederdi. | Open Subtitles | كان يفضل أن تصعقه الكهرباء على أن يدفع لمهني مُتخصص |
| Geceleri tercih ederdi, çünkü onu rahatsız edecek kimse olmazdı. | Open Subtitles | أعتقد أنه يفضل الليل حيث لا يوجد أحد يزعجه . |
| Ama bir şey vardı ki, şef Hunter 20 tane yapmaktansa devasa boyutta, mükemmel bir gözleme yapmayı tercih ederdi çünkü her zaman her şeyin en büyüğünü ve en iyisini isterdi. | Open Subtitles | ولكن الشيئ عن شيف هانتر انه كان يفضل ان يصنع بانكيك واحده ضخمه ورائعه على ان يصنع عشرون واحده عاديه |
| - Galatyalıları tercih ederdi. | Open Subtitles | "لقد كان يُفضّل أي شئ متعلق بـ"الغلاطية *الغلاطية : هي كنيسة ذات فكر معين ورسالات و كتابات معينة* |
| Ed Hoffman benimle bilgi paylaşmaktansa az şey bilmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | (إد هوفمان) يُفضّل إمتلاك معلومات أقلّ على أن يتشاركها معي. |
| Ülkesine ihanet etmektense ölmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | فضّل الموت على خيانة بلده |
| Bence Bay oraya geri döneceğine domuzların uçtuğunu seyretmeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | أعتقد خليج تفضل أن ترى الحمير تطير، إلى حد ما. |
| Bence ölümünün yeni bir savaş başlatmaktansa bir savaşı bitirmesini tercih ederdi. | Open Subtitles | اعتقد انه كان سيفضل ان ينهي موته الحرب وحدها , ليس ليس لبدء حرب اخري حقا |
| Beyaz Saray, Pope ve grubunun Josie Marcus'un kampanyası için çalışmamasını tercih ederdi. | Open Subtitles | يفضّل البيت الأبيض ألا تعمل شركة بوب وشركاؤها في حملة جوزي ماركوس |
| Bence o, arada bir onları dinlemeni tercih ederdi. | Open Subtitles | أعتقد أنه فضل أن تستمع لهم بين الحين والآخر |
| Eminim bunun sorunsuz olmasını tercih ederdi. | Open Subtitles | انا متأكد أنه سيرغب ان يمضي هذا بهدوء تام |