"tercih ediyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفضل
        
    • انهم يفضلون
        
    • يفضّلون
        
    • إنهم يفضلون
        
    • يفضلن
        
    • يفضلون أن
        
    • ممزوج بالكسل أدى إلى تفضيلهم
        
    • هم يفضلون
        
    Günümüzde, biliminsanları içeride çalışmayı tercih ediyorlar, bu yüzden bilgisayar simülasyonları yapıyorlar ve fiziksel modeller yapmıyorlar pek. TED في هذه اﻷيام يفضل العلماء العمل في الداخل فهم لا يبنون نماذج فيزيائية و لكن يصنعون محاكاة بالحاسوب
    Kendilerine Grönlandlı denmesini tercih ediyorlar. Open Subtitles اعتقد انهم يفضلون تسمية "انويت" عن اسكيمو
    Hikayeler uydurmayı tercih ediyorlar. Örneğin: ADC diye bir yer yok, gibi. Open Subtitles يفضّلون تلفيق قصص عند عدم وجودها على سبيل المثال
    Üst odayı tercih ediyorlar. Bunun için para vermediniz. Open Subtitles إنهم يفضلون الغرفة التي بالأعلى وأنت لم تدفع لي مقابل ذلك
    Rehber o kadar kötü ki yanımıza gelmektense donmayı mı tercih ediyorlar? Open Subtitles دليل الهاتف سيء للغاية لدرجة أنهن يفضلن التجمد على أن يكن بقربنا؟
    Birinin senin hatandan dolayı ölmesini, lidersiz bir şekilde yaşamaya tercih ediyorlar. Open Subtitles يفضلون أن تموت بعض الناس بسببخطأك.. منأنيعيشوا.. لكنهم يفتقدون الزعيم.
    Savaşmaktansa yemeyi ve sevişmeyi tercih ediyorlar. Open Subtitles ،فتأنقهن اللاتيني ممزوج بالكسل أدى إلى تفضيلهم الأكل والحب على القتال
    Ve pek çok otomatik senaryoyu denedik, ama SG ekipleri, onlar göz kodunu solucan deliğinden gönderdiklerinde, diğer tarafta gerçek bir insan olmasını tercih ediyorlar. Open Subtitles وحاولنا بإجرائات آلية مخلتفه لكن فرق بوابة النجوم إتفقوا على أنهم عندما يرسلون كود الحدقة عبر الثقب الدودي هم يفضلون أن يعرفوا أن هناك شخص حقيقي في النهاية الأخرى
    çünkü, açıkça, İngiliz halkı bence, taht için William'ı Charles'a tercih ediyorlar. TED لأنه من الواضح ان الشعب البريطاني, في ظني, يفضل ويليام عن شارلز علي العرش
    Ezilmekten ve yırtıcılara yem olmaktan kurtulabilecekleri çatlak, oluk ve delikleri tercih ediyorlar. TED و يفضل الشقوق والأخاديد والحفر حيث يكون بمأمن من أن يتم دهسه أو أكله من كائن مفترس.
    İnsanlar, uzaktan gelen ve hakkında hiçbir şey bilmedikleri yemeğe, taze, sağlıklı ve güvenebilecekleri yemeği tercih ediyorlar. TED يفضل الناس الشيء الصحي والطازج الذي يمكنهم الوثوق به أكثر مما يرغبون في شيء يأتي من مكان بعيد ولا يعلمون عنه شيئاً.
    Kömür ya da gemi işini tercih ediyorlar. Open Subtitles انهم يفضلون اما الفحم او الشحن
    Bil diye söylüyorum "inanılmaz" kelimesini tercih ediyorlar. Open Subtitles فقط لكي تعرفين انهم يفضلون قول جميل " رائع "
    Mathias'ın burada kalıp gereken tedaviyi almasını tercih ediyorlar. Open Subtitles انهم يفضلون أن يبقى (ماتيوس) هنا، لكى يتلقى العلاج الذي يحتاجه
    Önceden, merkezin yanına yaklaşmaktan korkuluyordu, şimdiyse bu sahanın çevredeki diğer sahalardan daha güvenli olduğu algısı var ve çocukların burada oynamasını tercih ediyorlar. TED في السابق كان هناك خوف من الذّهاب إلى أي مكان قرب المركز أمّا الآن يقولون أنّهم يشعرون بأن الملعب آمن عن أي ملعب آخر بالجوار، و أنهم يفضّلون لأبنائهم اللعب هنا.
    Aslında onlara "küçük insanlar" denilmesini tercih ediyorlar. Open Subtitles في الحقيقة أنهم يفضّلون أن يطلق عليهم الآن "الأشخاص الصّغار"
    Yetişkinler bir bakıma Pandora'nın kutusunun yakınına gitmemeyi tercih ediyorlar. Open Subtitles "الراشدون ذوو الألباب يفضّلون عدم الاقتراب من صندوق (بانادورا)"
    Kimliklerini gizlemeyi tercih ediyorlar. Open Subtitles إنهم يفضلون المحافظة على إخفاء حقيقتهم
    Posta Saklama Merkezi demeyi tercih ediyorlar. Open Subtitles "إنهم يفضلون "مركز إرجاع البريد
    Evet, kadınlar uzun erkekleri tercih ediyorlar ki öyle de olmalı. Open Subtitles النساء باستمرار يفضلن الرجال طويلي القامة و الذين ينبغي أن يكونوا كذلك
    Bugünün kızları çay yerine kahveyi tercih ediyorlar. Open Subtitles بنات اليوم يفضلن القهوة على الشاي
    Bak, Piedmont papazını zenci isteyebilir ama ikamet edenlerin bir ton açık olmasını tercih ediyorlar. Open Subtitles ربما تود أن يكون قسائسها من السود لكنهم يفضلون أن يكون المقيمين هناك خليط من الأجناس
    Şövalye denmesini tercih ediyorlar. Open Subtitles يفضلون أن يلُقبوا بالسير الفارس
    Latinlere özgü seks düşkünlükleri Galyalılara özgü tembellikle birleşiyor ya onlar da savaş yerine sevişmeyi veya yemeyi tercih ediyorlar. Open Subtitles ،فتأنقهن اللاتيني ممزوج بالكسل أدى إلى تفضيلهم الأكل والحب على القتال هل لي أن أسأل إن كان للجنرال ويب أنباء من بنات الكولونيل مونرو؟
    Bunun bir düş olarak kalmasını tercih ediyorlar. Open Subtitles هم يفضلون أن ننظر إليها على أنها حلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more