| İyi ki bu var çünkü avuç içine iki elektrot koyarak deride terleme sonucu oluşan direnç değişikliğini ölçebiliriz. | TED | وهذا من حسن الحظ، لأننا نستطيع أن نضع قطبين كهربائيين على راحة يدك وقياس التغير في مقاومة الجلد الناتجة عن التعرق. |
| Gerekmiyor. Tanrı aşkına artık terleme. | Open Subtitles | . حسناً ، لا ينبغي ذلك لذا بالله عليك ، توقف عن التعرق |
| İnternette, vücut dili, terleme, ses kalitesi işini bilir bakışlara baktım. | Open Subtitles | لقد اطلعت على هذه الأمور في الانترنت لغة الجسد, التعرق نوعية الصوت |
| terleme de, insan içinde pek hoş karşılanmayan bu etkilerden biri... | Open Subtitles | العرق من أبرز آثارها غير المقبولة اجتماعياً. |
| terleme stresin belirtisidir ve sende yüksek miktarda var. | Open Subtitles | تشير مستويات العرق إلى التوتر و عندك عالي جداً |
| terleme... nefes alma problemleri tıkanma, astım. | Open Subtitles | تعرق ، الطريقة الوحيدة التي من خلالها ينتج الجسم حرارة مشاكل في التنفس .. قصور القلب الاحتقاني .. |
| Nefes, terleme, darlığı, odaklanmada zorluk irrasyonel ruh hali. | Open Subtitles | تعرّق وقصر في التنفّس وصعوبة في التّركيز وتقلّبات مزاجيّة غير عقلانيّة. |
| Pekala. Çınlama sesi, soğuk terleme gibi şeyler oluyor mu? | Open Subtitles | لا تراودك أي أحاسيس بالوخز أو عرق بارد أو |
| Sende, sarsılma, hırıltı, terleme ve distoni ile birlikte kaygılı anne ve amatör bir epilepsi teşhisi var. | Open Subtitles | نخلط الاهتزاز، النخور، التعرق و التصلب بأم قلقة و النتيجة تكون تشخيص هاو للصرع |
| terleme çadırı bayağı etkili olmalı. | Open Subtitles | لابد انه كان هناك بعض التعرق في المنتجع. |
| Gözbebekleri büyümüş, aşırı terleme. Gömleği hala nemli. | Open Subtitles | اتساع بؤبؤ العين، التعرق بكثرة قميصه مازال مبللا |
| terleme, ateş ve... genital durum. | Open Subtitles | التعرق , الحمى ومسألة الاعضاء التناسلية هذه |
| İmparator bu objeyi bir uyarı olarak göndermiş bu garip mavi orkide İngiliz terleme hastalığını yaymış. | Open Subtitles | أرسل الإمبراطور هذه القطعة الأثرية كتحذير هذه الزهرة الزرقاء الغريبة سببت مرض سُمي مرض التعرق الإنجليزي |
| İngiliz terleme hastalığı kurbanlarını 24 saatte öldüren bir salgındı. | Open Subtitles | و كان وباء مرض التعرق الانجليزي و الذي قتل ضحاياه خلال 24 ساعة |
| Boğulma kalp sıkışması, sırılsıklam terleme gibiydi. | Open Subtitles | و كأنني كنت أختنق, خفقان قلبي نقعت في العرق |
| Mide bulantısı, uyuşukluk, geceleyin terleme, kabızlık, ishal bulanık görme, susuzluk. | Open Subtitles | علىحسب, الغثيان, الخمول, العرق اليلي الإمساك,الإسهال, رؤية مشوشة, العطش. |
| Birincisi, ancak terleme önleyici önleyicisi olarak tarif edilebilecek bir şeyin kokusunu alıyorum. | Open Subtitles | أولًا، أنا أشم رائحة يمكن فقط وصفها بمضاد رائحة مضاد العرق. |
| Et, içine girerken terleme başlar. | Open Subtitles | . تعرق اللحوم يبدأ بالظهور |
| Hatta terleme değil, | Open Subtitles | انت لا تعرق حتى |
| Aşırı terleme. Adam gitgide daha da çekici oluyor. | Open Subtitles | تعرّق مفرط، إنّه يصبح جذاباً أكثر وأكثر، أليس كذلك؟ |
| Çınlama sesi, soğuk terleme gibi şeyler oluyor mu? | Open Subtitles | لا تراودك أي أحاسيس بالوخز أو عرق بارد أو |
| Çift tarafta aşırı terleme. | Open Subtitles | فرط التعرّق أحاديّ الجنب مثير للاهتمام |
| Niye işin sırrı hep özgüven oluyor? Neden bir sefer de bira göbeği veya heyecandan terleme olmuyor? | Open Subtitles | كيف لا يكون ًأبدا مقابض الحب والعرق المتوتر |
| Ateş, terleme, kızarıklık, boğaz ağrısı, bulantı kusma, kas ağrısı, eklem ağrısı, lenf nodunda büyüme... | Open Subtitles | حمّى و تعرّق وطفح جلدي ...و آلام البلعوم و الغثيان والتقيوء و آلام العضلات و المفاصل ...و تضخّم الغدد اللمفاوية |
| Ve şu da işin sırrı: terleme sayesinde serin kalırız. | Open Subtitles | وهذا هو السر نحافظ على برودتنا بالتعرق |