| Yalan söylediğinde yüzün kızarır, alnın terler ve eğer büyük bir yalansa kekelemeye başlarsın. | Open Subtitles | وعندما تفعلين يتحوّل وجهك للأحمر هنالك نقاط عرق صغيرة على جبينك ولو كانت كذبة كبيرة, تبدئين بالتمتمة مجدداً |
| Güvenlik konusunda yeterli şartlar olsa da havalandığında ellerim hâlâ terler. | Open Subtitles | بالرغم من تفهمي الواضح لأمانها، ما تزال يدي تتعرق عند الإقلاع. |
| Arkadan uğursuz bir müzik çalıyor, cerrahın yüzünden dökülen boncuk boncuk terler. | TED | موسيقى حزينة تشتغل في الخلفية قطرات من العرق تنزل من وجه الجراح |
| Beno, hangi kasa faresi domuz gibi terler? | Open Subtitles | بينو, من يكون لص الخزائن الذي يتعرق مثل خنزير؟ |
| Onlar çok terler ve 30 yaşına geldiklerinde kel olurlar. | Open Subtitles | الذين يتعرقون كثيراً و سيصبحون صلعى بحلول الـ30 من عمرهم |
| Zıt duyguların ani bir iç fırtınasındayım. Öfke ve aşağılanmanın birleşimiyle terler içinde kalıyorum. Sanki bütün mağaza bana bakıyormuş gibi hissediyorum, | TED | أتصبب عرقاً ناتجاً عن الغضب والشعور بالإذلال، أشعر بأن كل المتجر يحدق بي، وفي نفس الوقت أشعر بأني خفية. |
| Hâlâ kâbus görüyor. terler içinde uyandığını söylemişti bana. | Open Subtitles | أتعلمون، لا زالت تراوده الكوابيس يقول إنه يستيقظ متعرّقاً |
| Soğuk terler dökmeden ameliyathaneye bile bakamıyor. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تنظر إلى غرفة العمليّات دون أن تدخل في نوبة تعرق, ولتوها تزوجت |
| Eğer terler ve tişörtünü çıkartmak istersen, sorun olmaz. | Open Subtitles | لو تعرقت ، وتريد خلع قميصك لا بأس بهذا |
| Çok terler ama iyi çocuktur. | Open Subtitles | يعرق كثيراً لكنه شخص رائع |
| Bitkin bir halde bu dağın etiğinde duran, yaşlı ve zayıf yüzünden terler boşalan, derisinin altındaki damarları şişen, bu adamın adı Sisyphus'tır ve Hades'in isteklerine karşı gelmeye cesaret eden ilk ruhtur. | Open Subtitles | هناك رجل عجوز واهن الصحة وقف بضجر في أسفل جبل عرق كالسيل ينهمر من وجهه تتفجر العروق من جلده |
| Sana kaç gece soğuk terler içinde, uyandığımı anlatamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول لكم كم من ليال أود أن يستيقظ في عرق بارد. |
| Soğuk terler, uykusuzluk, kas ağrıları. - Klasik. | Open Subtitles | عرق بارد، أرق، ألم في العضلات، ذلك تقليدي. |
| Uyuduklarında, alınları terler saçları alınlarına yapışır | Open Subtitles | أو الطريقة التي تتعرق بها جبهاتهم وهم نائمون، وكيف يلتصق بها شعرهم. |
| İlk kez böyle bir şey çıkardığınızda, yani elleriniz terler, şu vardır -- bilirsiniz, biraz endişelisinizdir. | TED | الآن ، عند أول طرح لشيء من هذا القبيل ، أعني ، يديك تتعرق ، كنت قد حصلت - كما تعلمون، كنت قلقا قليلا . |
| Hep bu kadar terler misiniz? | Open Subtitles | هل تتعرق بكثرة هكذا دائماً؟ |
| Markway bizi o kadar gerdi ki soğuk terler döküyoruz. | Open Subtitles | ماركواي خلانا كلنا عواجيز لقد صببنا العرق البارد |
| Beni kucaklayan güçlü kolların göğsündeki inci inci terler. | Open Subtitles | ذراعاك القويتين حولي، العرق اللؤلؤي على صدرك، |
| # Bazısı sıcak sever, kimisi de sıcakken terler. # | Open Subtitles | بعضهم يحبونها حارة وبعض العرق عندما ترتفع الحرارة |
| Bazı insanlar susar, bazıları kızarır, bazıları terler. Bense konuşurum. | Open Subtitles | بعضهم يبقى صامتًا, وبعضهم يحمر خجلًا وبعضهم يتعرق, أما أنا فأتحدث |
| Janata. O domuz gibi terler. | Open Subtitles | جاناتا انه يتعرق ويشبه الخنزير |
| sürekli terler, osururlar, koğuşun içine ederler. | Open Subtitles | دائما يتعرقون , يخرجون رائحه كريهه يشخرون في النوم |
| İnsan en çok sabah ve akşamları terler. | Open Subtitles | فدائماً ما يشعر المرء بالهبوط عندما يتصبب عرقاً سواء كان ذلك صباحا أو عصراً |
| Gecenin bir yarısı soğuk terler içinde uyandım. | Open Subtitles | استيقظتُ في منتصف الليل متعرّقاً |
| Dövüşten önce ellerin terler mi? | Open Subtitles | هل تعرق يداك قبل القتال ؟ |
| Eğer terler ve tişörtünü çıkartmak istersen, sorun olmaz. | Open Subtitles | لو تعرقت ، وتريد خلع قميصك لا بأس بهذا |