| Termitler binaların temel taşı olan ağaçlar ile selüloz ziyafeti çekerler. | Open Subtitles | النمل الأبيض يستمتع بالسليلوز، كتل البناء الأساسية خشبية وشهياتهم بلا حدود |
| Güvelerin aleve karşı koyamadığı gibi Termitler de bu parıldayan ışıklara karşı koyamazlar. | Open Subtitles | كما تنجذب العثة إلى الضوء؛ النمل الأبيض لا يستطيع مقاومة وهج ضوئها الحيويّ |
| Hareket eden tek şey Termitler ve hamamböcekleri ve benim komisyonum... | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي ينتقل النمل الأبيض والصراصير ... عن طريق عمولتي |
| Bu yok etme sürecinde Termitler tek başlarına çalışmazlar. | Open Subtitles | في هذا التقدّم التدميري النمل الأبيض لا يعمل وحده |
| Termitler olmalı. | Open Subtitles | أولئك يجب أن يكونوا نمل أبيض |
| Termitler ve küflenmenin iki koldan yaptığı saldırı sonucu çatıyı tutan kirişler yıkılır. | Open Subtitles | في مواجهة الهجوم المتشعّب من النمل الأبيض والتعفن الدِعامات الأفقية التي كانت تحمل السقف تنهار. |
| Leşlerin yanısıra, Termitler asıl yiyeceğidir. | Open Subtitles | بجانب أكل الجيف ، يأكل النمل الأبيض بالدرجة الأولى |
| Ve Termitler verandanın temelini sarıp her şeyi yemişler ve verandayı yıktılar. | Open Subtitles | وبعد ذالك أحط النمل الأبيض بنا و التهم السقيفة |
| Termitler için çadır kurarlarken evde yiyecek bulunduramayız. | Open Subtitles | لا نستطع امتلاك أى طعام في المنزل عندما يُعسكرون من أجل النمل الأبيض. |
| Dürüst olmam gerekirse, Termitler pek rahat vermiyor. | Open Subtitles | لأكون صريحاً معكم, النمل الأبيض يُعد مُشكلة هنا |
| Dürüst olmam gerekirse, Termitler pek rahat vermiyor. | Open Subtitles | لأكون صريحًا معكم, النمل الأبيض يُعد مُشكلة هنا |
| Şuna bak, Termitler kemiklere neler yapmış. | Open Subtitles | أنظر إلى هذا، لقد أضر النمل الأبيض بهذه العظام. |
| Termitler, durmadan çalışırlar. Bir öbeğin tam boyutuna ulaşması beş yıl ve birkaç nesil boyunca sürebilir. | Open Subtitles | النمل الأبيض الكادح قد يستغرق 5 سنوات و عدّة أجيال لتكتمل مراحل بناء الحصن |
| Kuzey Avustralyada Termitler kendi sanayilerini heykelcilikle anıtlaştırır. | Open Subtitles | في شمال استراليا حيث النمل الأبيض يرسخ ذكرى صناعاته بالنحت |
| Termitler, birçok otçulun yapamadığını başarır. | Open Subtitles | النمل الأبيض يمكنه فعل ما لا يستطيع آكل الأعشاب فعله |
| Güneş çimenleri kavururken Termitler yeni bir tehlikeyle karşılaşır. | Open Subtitles | وعندما تضرب الشمس العشب يواجه النمل الأبيض خطرًا جديدًا |
| Nesiller boyunca, Termitler bu dağ kalesini inşa ettiler. | Open Subtitles | قامت أجيالٌ من النمل الأبيض ...ببناء تلك القلاع الجبلية |
| Ama Brezilya'nın geniş Cerrado otlaklarında bu öbekler çok iyi korunma sağlar, öyle ki Termitler en bol bulunan hayvan türüdür. | Open Subtitles | "لكن في أراضي "سيرادو "العشبية الشاسعة في "البرازيل التلال كانت منيعة حتى أصبح النمل الأبيض أكثر الحيوانات توافرًا |
| Burada, Alfakent'teki ideallleri bir tür teknokrasi, Termitler vekarıncalarda olduğu gibi. | Open Subtitles | مثاليتهم هنا في (ألفافيل) تكنوقراطية "حكومة التقنية" شأنها شأن النمل الأبيض والنمل |
| Termitler gibi. | Open Subtitles | تماما مثل النمل الأبيض. |
| Termitler. Asbest. | Open Subtitles | يوجد بها نمل أبيض و حرير صخري |