| Kompozisyonlarını teslim etmeyi son güne bırakma geleneği... bu yıl da... devam ediyor. | Open Subtitles | يبدو أن عادة تسليم الإنشاء في آخر يوم تتكرر وذلك لعام أخر |
| Belgeleri doğrudan başsavcıya teslim etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت على تسليم الملفات إلى النائب العام مباشرة |
| Çıkışta silahlarınızı teslim etmeyi unutmayın yarına kadar da Büro silahlarınızı alabileceğinizi aklınızdan bile geçirmeyin. | Open Subtitles | لا تنسوا تسليم ملابسكم الحمراء وأنتم بطريقكم للخروج، ولا تتوقعوا إستلامكم أسلحتكم النارية قبل الغد |
| Seni sabah teslim etmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | أنا فقط تكلمت معهم وافقت على تسليمك في ألصباح |
| Seni Randall'a teslim etmeyi reddedebilmek için tek yasal yol seni İngiliz kadınından İskoç'a çevirmek. | Open Subtitles | يمكنني فقط قانونياً رفض (تسليمك الى (راندل إذا حولتك من امرأة إنكليزية إلى اسكتلندية |
| Ola ki, korsanlar onları teslim etmeyi reddettiler? | Open Subtitles | لنفرض ان القرصان رفض تسليم البنادق ؟ |
| Elaine, bugün senin şeyleri teslim etmeyi unutmuşlar. | Open Subtitles | إلين، لقد نسوا تسليم جريدتك اليوم. |
| Dur bakalım. Anlaşmam yeni binek atları teslim etmeyi gerektiriyor ve onları teslim ettim. | Open Subtitles | عقدي مع الجيش ينص على تسليم جياد نشطة لـ (ماكليستر) وأنا قمت بتسليمهم |
| Bekleyin. Paketi teslim etmeyi unuttum. | Open Subtitles | لحظة واحدة، نسيت تسليم الطرد. |
| Silahlarını teslim etmeyi mi kastediyorsun? | Open Subtitles | هل تعني تسليم أسلحتك ؟ |
| Şef Katie Pine'i teslim etmeyi düşünüyor. | Open Subtitles | الرئيس يقوم بالنظر على تسليم (كاتي باين) |
| Seni Randall'a teslim etmeyi reddedebilmek için tek yasal yol seni İngiliz kadınından İskoç'a çevirmek. | Open Subtitles | يمكنني فقط قانونياً رفض (تسليمك الى (راندل إذا حولتك من امرأة إنكليزية إلى اسكتلندية |
| Seni Randall'a teslim etmeyi reddedebilmek için tek yasal yol seni İngiliz kadınından İskoç'a çevirmek. | Open Subtitles | يمكنني فقط قانونياً رفض (تسليمك الى (راندل إذا حولتك من امرأة إنكليزية |