| Evet, şey, Teslimatçı çocuk Molly'nin dairesine bırakmaya çalıştı. | Open Subtitles | زهور؟ فتى التوصيل حاول توصيلهم الى شقة "مولي" |
| Sokağın aşağısındaki Teslimatçı çocuk aradı. | Open Subtitles | انه فتى التوصيل (من (دالى داون ذا ستريت |
| Siz yokken Meksika yemeği sipariş etmiştik ve Teslimatçı çocuk tökezledi ve sonra Bay Griswald dedi ki; | Open Subtitles | حسناً, عندما كنت غائباً, طلبنا أكل مكسيكي. ووقع رجل التوصيل, |
| Aptal Teslimatçı çocuk veya doktor odasındaki dolabından yemeğini çaldığın aptal adam, değil mi? | Open Subtitles | الغبي رجل التوصيل أم الرجل الغبي الذي سرقت طعامه من براد الإستراحة؟ |
| Teslimatçı çocuk bizi gördü. Ev arkadaşın da oradaydı. - Evet, anlattım onlara. | Open Subtitles | رجل التوصيل رآنا و رفيقتك في الشقة كانت هناك |
| Nasıl yaptığını söyle yeter. Hani kapına Teslimatçı çocuk gelmişti. Yaklaşık 1 ay önce, elinde "Za"yla. | Open Subtitles | رجل التوصيل أتى الى بابك قبل شهر , لديه القليل من زا... |
| Teslimatçı çocuk mu? | Open Subtitles | ماذا عن رجل التوصيل ؟ |
| Arkadaşından, Teslimatçı çocuk. | Open Subtitles | صديقك، رجل التوصيل |
| Aptal Teslimatçı çocuk getirmeyi unutmuş. | Open Subtitles | الغبي رجل التوصيل نسيهم |