| Aldığımız bilgiye göre en az bir Gizli Servis ajanıyla birlikte Tetikçi ölmüş. | Open Subtitles | قيل لنا أنّ مطلق النار قد قتل على الأقل عميل من جهاز الأمن |
| Tetikçi ile ilgili gözlemleriniz çok doğruydu Bayan West. | Open Subtitles | كانت الملاحظات الخاصة بك عن مطلق النار على الفور، ملكة جمال الغربية. |
| Eğer adamın Tetikçi değilse, burada ne işi vardı o zaman? | Open Subtitles | إذن إن لم يكن رَجُلَكِ مُطلق النار إذن لماذا كان هنا؟ |
| Bir tane Tetikçi kız arkadaş... | Open Subtitles | الصديقة السابقة التوّاقة لإطلاق النار... |
| Tek bir kelimeyi bile saptırsaydı, Tetikçi ateş edecekti. | Open Subtitles | إن قامت بتغيير كلمة واحدة فسيقوم القناص بإصابتها |
| Tetikçi, kıpırdayan olursa, alnının ortasından vur, anladın mı? | Open Subtitles | تريجر اذا تحرك اى شخص اطلق النار على جبهته مباشرة , مفهوم ؟ |
| Davanın yıldız tanığını yani beni öldürmesi için onca parayı verip bir Tetikçi tutmazdı. | Open Subtitles | بدلاً من صرف كل هذا المال في تأجر قاتل مأجور ليتخلص من الشاهدة الوحيدة و التي هي أنا |
| Üç olay yerinde de Tetikçi silahını bırakıp gitmiş. | Open Subtitles | اماكن القتل الثلاث المطلق يترك المسدس في مسرح الجريمة |
| Tetikçi bir iki ay beklese bu zahmete girmesine gerek kalmazdı. | Open Subtitles | مطلق النار كان من الممكن أن يوفر على نفسه الكثير من العناء لو أنه انتظر شهر أو اثنين |
| Tetikçi eğer gerçekten bu adamın tutuklanmasını istese medyayı değil bizi arardı. | Open Subtitles | ولكن ان اراد مطلق النار ان يلقى القبض على القاتل الآخر لكان اتصل بنا وليس بالاعلام |
| Takas sırasında kullandığın maskeyi kullan ki Michael Knight Tetikçi durumuna düşmesin. | Open Subtitles | بإستخدام القناع من عملية التبادل حتى لا يمكن التعرف على مايكل نايت بصفته مطلق النار |
| Bana inanmalısınız adamım, Tetikçi ben değildim. | Open Subtitles | عليك أن تصدّقني يا رجل، لم أكن مُطلق النار |
| Keşke. Aslında, Tetikçi herhangi biri olabilir. | Open Subtitles | أتمنّى ذلك، الحقيقة هي أنّ مُطلق النار قد يكون أيّ أحد. |
| Bir tane Tetikçi kız arkadaş... | Open Subtitles | الصديقة السابقة التوّاقة لإطلاق النار... |
| Biri kutunun sınıra geldiğini biliyormuş. Tetikçi göndererek iki kuryeyi öldürtmüş. | Open Subtitles | شخص ما كان يعرف ان الصندوق كان آتيا عبر الحدود فأرسل القناص ليقتل الناقلين |
| Tetikçi, uçaksavarın başında hazır bekle. | Open Subtitles | و نحن لا نملك ذلك . تريجر , كن مستعد على المدفع . |
| Hayır, daha kolayı var içeri dalacağım aralarında bir Tetikçi olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | كلا, بل أسهل من ذلك, سأدخل المكان, و سأعلن أنه يوجد قاتل مأجور بينهم |
| Tetikçi, kıza vurmuş, sonra da bagaja atıp tüymüş. | Open Subtitles | ،هذا المطلق ضربَ هذهِ الفتاة ،وألقى بها في صندوق السيارة |
| Onlar intihar ettikten sonra okulu bıraktım ve Tetikçi oldum. | Open Subtitles | بعدما فعلو ذلك تركت الثانويه وأصبحت قاتلاً |
| Çok fazla çalışma, Tetikçi. Sonra içkiye düşersin. | Open Subtitles | لا ترهق نفسك كثيرا أيها الرامى ربما يؤدى بك ذلك إلى الشراب |
| Görgü tanıkları olay yerinde ikinci bir Tetikçi görmüş. | Open Subtitles | افاد الشهود بأنه كان هناك مسلح آخر بالموقع |
| Yani orada güvenlik izni olan bir Tetikçi var. | Open Subtitles | ما تقوله أن لديك مطلق نار يملك تصريحا أمنيا. |
| Bunun Tetikçi Kız olmanla bir alakası yok yani. | Open Subtitles | هل هذا الأمر ليس له علاقة بكونكِ (هيت غيرل)؟ |
| Tetikçi benim denizcimin peşindeymiş senin müdür yardımcının değil. | Open Subtitles | هذا القاتل المأجور كان يريد الجندية البحرية خاصتنا، وليس مساعدك للمدير الفيدرالي. |
| Eğer ikinci bir Tetikçi varsa... o halde tanımı itibarıyla bir komplo var demektir... ki sanık Clay Shaw'un da bu işin içinde olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | و إذا كان هناك رامي ثاني إذن حسب التعريف لابد أن تكون مؤامرة التي نعتقد أن المتهم, كلاي شو متورط فيها |
| Şu ana kadar üç farklı Tetikçi olduğunu ve üç olası kaçırma olayı gerçekleştiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | ولغاية الآن نظن انه يوجد 3 مطلقين مختلفين مع ثلاثة حالات اختطاف |