| Vladimir tez canlı büyük tutkuları ve yoğun enerjisi olan bir adam. | Open Subtitles | فلاديمير هو رجل نبيل متهور... رجل مع طموح كبير... و طاقة هائلة. |
| Çocukluğundan beri şımartılan... düşüncesiz ve tez canlı bir çocuk olduğunu farzet | Open Subtitles | -افترضى أنك فتى -فتى متهور ، أرعن منذ الطفولة فصاعدا |
| Görüyorsunuz, Frank aynı babası gibi tez canlı. | Open Subtitles | انظر , فرانك متهور نوعا ما , مثل والده |
| Papaz, tez canlı'yı götürmek için geldi. | Open Subtitles | جاءت العربة لكي تأخذ ماريلاجس من هنا |
| -Kaçsana tez canlı! | Open Subtitles | ! ماريلاجس أسرعي |
| Arkadaşlarım, ben ne tez canlı ne de ihtiyatsızımdır. | Open Subtitles | اصدقائي تعرفون اني لست متهور ولامندفع |
| Michael tez canlı ve eğer ona gerçeği söylersen bana saldırabilir. | Open Subtitles | (مايكل) متهور وسيهاجمني إن أخبرتِه الحقيقة |
| Michael tez canlı ve eğer ona gerçeği söylersen bana saldırabilir. | Open Subtitles | (مايكل) متهور وقد يهاجمني إن أخبرتِه الحقيقة |
| Bana tez canlı de. | Open Subtitles | دعوة لي متهور. |
| Koşmaya devam et tez canlı! | Open Subtitles | ! واصلي الركض ماريلاجس |
| tez canlı. | Open Subtitles | ماريلاجس |