| Yani, eğer bir kedi görürseniz zigzag yaptığınız sırada kediyi timsaha fırlatın. | Open Subtitles | لذا , إذا رأيتم قطة بينما تقومون بالحركة المتعرجة ارموا القطة علي التمساح |
| Sonunda o timsaha yaptıklarının bedelini ödetebilirim. | Open Subtitles | أمّا الآن فأستطيع أنْ أجعل التمساح يدفع الثمن |
| Arkanı dön! Ne yani? 1,20 boyunda bir timsaha yem mi olacağım? | Open Subtitles | ماذا ، هل تعتقد بأن تمساح بطول 12م سوف يقضي عليّ؟ |
| En sağlam teori birinin evcil timsaha suya atması.... ...ve onun gittikçe büyümüş olması. | Open Subtitles | النظرية الشائعه ان احدهم القي تمساح صغير والذي اصبح ضخما |
| Çocuğu ahıra koyun ve onu tik taklayan timsaha yem yapın. | Open Subtitles | ضع هذا الولد في الإسطبل و أطعمه للتمساح ذو الساعة الدقاقة |
| En sonunda elimi kesip, timsaha yediren Peter Pan'ı öldüreceğim! | Open Subtitles | وفى النهاية ساقتل بيتر بان هذا الفتى المغرور الذى قطع يدى واطعمها للتمساح |
| Florida'da tecavüze uğramış, öldürülmüş ve timsaha yem edilmiş. | Open Subtitles | لقد وجدناها في فلوريدا مغتصبة, ومقتولة وتم إطعامها للتماسيح وهي موجودة في موقعي؟ |
| "saldıran ilk timsaha sarıldı. | Open Subtitles | نقلاً عن أحد الشهود |
| Bu en az beş metre boyunda bir timsaha ait olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أن طول التمساح لا يقلّ عن 5 أمتار |
| Büyük timsaha odaklanmışken artık tek ihtiyaçları olan şey, antiloplar. | Open Subtitles | بعد أن تركّزت أنظارهم على التمساح الضخم لا ينقصهم الآن سوى قدوم النوّ |
| Bu yaratıklar kocaman - yani, şuna bakın, çölün ortasında öyle kendi başına duran bir alt çene. Bu timsaha ait. | TED | وأمور ضخمة -- أعني، هذا فك سفلي ملقى هناك في الصحراء لهذا التمساح الضخم. |
| Birinci kural, timsaha saygı göstereceksin. | Open Subtitles | -القاعدة الأولى مع التمساح عليك معاملته باحترام |
| timsaha verilen şans kimseye verilmedi. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}نال التمساح فرصاً أكثر مِنْ أيّ شخص |
| Balığın timsaha dönüşmesi gibi. | Open Subtitles | كيف لسمكة أن تتحول إلى تمساح مثلًا؟ |
| Elimi bir timsaha attı! | Open Subtitles | رمى يدّي إلى تمساح |
| Elimi bir timsaha attı. | Open Subtitles | رمى يدّي إلى تمساح |
| Hayır. Onu timsaha yedirdiğin kısım öyleydi. | Open Subtitles | لا,لا, هذا كان الجزء الذي أطعمتها فيه للتمساح |
| timsaha korsajla güzel mavi bir elbise alabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك شراء باقة ورد للتمساح. وثوب جميل أزرق |
| Onu timsaha bir adak olarak orada bağIı tutuyorlar. | Open Subtitles | هم يبقوه مربوط هناك كعرض للتمساح |
| Bu kurban timsaha mı yem olmuş? | Open Subtitles | هل أطعمت هذه الضحية للتماسيح ؟ |
| Yem olmuş timsaha. | Open Subtitles | طعام للتماسيح |
| "saldıran ilk timsaha sarıldı. | Open Subtitles | نقلاً عن أحد الشهود |