| Bulabildiğim tek Tokmak. | Open Subtitles | إنّها المطرقة الوحيدة التي استطعت إيجادها |
| Bayan Siyah Tokmak olacağını biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنّكِ ستصبحين زوجة المطرقة السوداء. |
| Çünkü ben Siyah Tokmak'ım. Platin seviyesi. Söylemiştim. | Open Subtitles | لأني المطرقة السوادء في مستوى البلاتينيوم، أخبرتك بهذا. |
| Evet, senin gibi siyah cüppe giyip, elimde Tokmak tutmaya senin kadar meraklı değilimdir ama bende de terlikler ve yulaf ezmesi yemek için kaşık var. | Open Subtitles | أجل ، قد لا أرتدي رداء أسود فاخر وأحمل مطرقة خشب لكنني أرتدي شباشبي وأحمل ملعقة طعامي |
| Plastik veya ahşap Tokmak gibi bir şey. | Open Subtitles | غير معدنية. مطرقة,ربما خشبية او بلاستيكية |
| Evet, apartman yöneticisinin fırlattığı Tokmak yüzünden. | Open Subtitles | نعم، الذي تسبب من قبل مطرقة التي ألقيت في وجهها من قبل صاحبة. |
| Tokmak tele vurur ve, bir titreşim yaratır bu dalga biçimi olarak yayılır. | Open Subtitles | المطرقة تضرب الوتر، وتتسبب بإهتزاز ينتشر على شاكلة موجة. |
| Tokmak dendiğine göre gerçekten büyük olmalı. | Open Subtitles | لابد أن يكون ضخماً كي تتم تسميته بالـ "المطرقة". |
| Bir kere "Siyah Tokmak" neyin nesi? | Open Subtitles | حسنًا، أوّلًا المطرقة السوداء؟ ! "مُصطلح يطلق على الأشخاص الأقوياء جنسيًّا" |
| - Peki ne zaman bu Siyah Tokmak düğünü? | Open Subtitles | ومتى سيكون زواج المطرقة السوداء بالفعل؟ |
| Bu Tokmak hoşuma gitti. | Open Subtitles | أحب هذه المطرقة |
| - Aynen. Tokmak seçenekleri nerede? | Open Subtitles | أعلم، أين خيار المطرقة ؟ |
| Oyma Tokmak. Bayıldı. | Open Subtitles | المطرقة المنقوشة لقد أحبها |
| Çatlağın sebebi Tokmak değil ama tokmağın vurduğu yere yakınlığı bize ölüm sebebini verdi. | Open Subtitles | هذا الكسر هو ليس من مطرقة، على الرغم من قربها إلى الإضراب مطرقة لا تعطينا سبب الوفاة. |
| Hani şu bir elinde Tokmak, diğer elinde tavuk olan? | Open Subtitles | الشخص الذى لديه مطرقة فى يد واليد الاخرى دجاجة |
| Elinde bir Tokmak tutuyorsun ve gömleğin boyanmış. | Open Subtitles | أعني, أنت تحمل مطرقة ثقيلة و قميصك مغطى بـ ... |
| İlk ilaç ekstra büyük Tokmak için. | Open Subtitles | ستجد أنّ هذا أول مطرقة كبيرة إضافية |
| Çalmasa bile, kapıda koca g.tlü bir Tokmak var. | Open Subtitles | وإذا لم يعمل هناك مطرقة كبيرة على الباب |
| Birini kolayca öldürebilirsin ancak gırtlağına Tokmak sokamazsın. | Open Subtitles | من طعنِ مطرقة القاضي بحُنجُرتِهِ |
| Efendim, Tokmak üzerinde parmak izine rastladık. | Open Subtitles | سيدي ، لدينا بصمةً على مطرقة القاضي |
| Onda çanın üçüncü parçası olan Tokmak var. | Open Subtitles | معه ثالث قطعة من الجرس، القارع. |