| İki köfteli, bir ton balıklı sandviç ve iki de limonata lütfen. | Open Subtitles | مرحباً، أيمكنني أن آخذ ساندويتشين لحمة وساندويتش تونة وإثنين ليمون، من فضلك ؟ | 
| Bir ton balıklı sandviç, bir de diyet kola sipariş ediyor. | Open Subtitles | 00 و تغادر في الـ 6: 00 تطلب تونة و كوكاكولا منخفضة السعرات | 
| Ne kadar çok ton balıklı sandviç ve nane şekeri almışsın. | Open Subtitles | أنتِ تشترين الكثير من التونة الذائبة و معطّر الفم بنكهة النعناع | 
| ton balıklı salatalı sandviçler varmış ve yumurta salatalı sandviçler, ve somon salatalı sandviçler. | TED | وسندويشات التونة والبيض والسلطة .. وسندويشات سمك التونة مع الخضار | 
| Bir sürü ton balıklı sandviç söylüyorum. Sadece ton balığı yiyor. | Open Subtitles | لذا فأحضرت عدة شطائر تونا هذا ما كانت تأكله وقتها، التونا | 
| Enginar ve menekşe ile tatlandırılmış beyaz kuşkonmaz üstünde ton balıklı tartar. | Open Subtitles | إنّها تونة بالخردل والمايونيز وكريمة قرنفلية على سبانخ بيضاء. | 
| Şu bazukanın pinomatik çalıştırıcısı şehir haritası, büyük bir yay ve ton balıklı sandviç. | Open Subtitles | محرك الهواء المضغوط من بندقيتك التي هناك، خريطة للبلدة، وزنبرك كبير وفطيرة تونة وسمك. | 
| Uh, pizza yok, ama ton balıklı sandviç ve cips var. | Open Subtitles | اه , لا توجد بيتزا لكن هنالك سندويتشات تونة وشبس . | 
| Artan yemekleri ısıtırım. ton balıklı güvecim de var. | Open Subtitles | وسأقوم بتحمية بقايا الطعام لدي طاجن تونة | 
| Aslına bakarsan, ufak havuçlarım, organik elma suyum ve ton balıklı sandviçim var. | Open Subtitles | أساسا، لدي جزر صغير، وعصير التفاح وسندويتش تونة | 
| Beyaz ekmek üzerine mayonezli ton balıklı salata... diyet kola ve kraker. | Open Subtitles | سلطة التونة مع الخبز الأبيض بالمـايونيز مع قطعتين من الكيك بالكريمة | 
| Ama artık aynı ton balıklı, erişteli, peynirli, balıklı sebze çorbasını birkaç dakika içinde yapabiliriz. | Open Subtitles | لكن اليوم، يمكننا تخضير مفأجاة من طبق التونة والجبن و النودلز في بضع دقائق وحسب | 
| Annem babama ne istediğini sormuş. Babam ton balıklı sandviç ve zencefilli gazoz istemiş. Ve sonra... | Open Subtitles | أمي كانت نادلة وأبي طلب سمك التونة وبعض البيرة | 
| Bunu bir daha yaparsan o ton balıklı salatayı kafana geçiririm. | Open Subtitles | إذا فعلت ذلك مرة أخرى سوف تأكلين سلطة التونة | 
| ton balıklı sandöviçini hazırlamak için tek tek kerevizleri doğradım yolun karşısından buraya getirdim ama karşılığında böyle mi... | Open Subtitles | لقد قطعت الكرفس والتوابل من أجل شطيرة التونا العفنة خاصتك... وسحبتها عبر الشارع من أجلك وليست لديك حتى الأخلاق... | 
| Umarım ton balıklı sandviç seviyorsundur. Çünkü hepsini aldım. | Open Subtitles | حسنا , انا اتمنى بأنك تحبين شطيرة التونا, لأنهاالوحيدةالمتبقيةلدينا. | 
| Saat 4:00 ve çok aç, ben de ton balıklı sandviç siparişi veriyorum. - Mayonezsiz. | Open Subtitles | كانت الساعة الرابعة و كانت جائعة فطلبت بعض شطائر التونا بدون مايونيز | 
| ton balıklı sandviç, bir dilim çilekli turta ve bir fincan kahve. | Open Subtitles | تناولت شطيرة تونا بالقمح، شريحة فطيرة بالكرز وقدح قهوة | 
| Geçen sene ton balıklı rol yediğimde öyle kötü hasta oldum ki, artık pilav bile yemiyorum. | Open Subtitles | لقد مرضت جداً من لفافة تونا حارّة منذ سنة .حتى أنني لا آكل الأرز بعد الآن | 
| Yeni ton balıklı ve peynirli kumpirimizi denediniz mi? | Open Subtitles | هل جربت البطاطس بالتونا و الجبنة الجديدة لدينا ؟ | 
| Evet, hiçbir şey ton balıklı, peynirli güveç kadar üzgünlük ifade edemez. | Open Subtitles | نعم .. لإنه لا يوجد أسف بدون كسروله من التونه .. والجبن |