| Pekala millet, içeri gelin. Tamam, herkes toplandı mı? | Open Subtitles | تجمعوا جميعاً هنا ، هل كلنا سنظهر بالصورة؟ |
| Bu programla bir grup toplandı ve yerleşim birimlerindeki engelli bireylerin ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler. | TED | في هذا البرنامج، اجتمع فريقٌ وقرروا أنهم سيجدون حلاً لمشكلة الموصلات للأناس ذوي الإعاقة في مجتمعاتهم. |
| Herkes etrafında toplandı ve o Yunan komedi yazarı Menander'in kayıp işlerinden bir mısra okudu. | TED | تجمع الكل حولها وقام بقراءة سطر من عمل مفقود للكاتب المسرحي اليوناني الساخر ميناندر. |
| Sonunda mafya toplandı ve bu konuda ne yapacaklarını konuşmaya başladılar. | Open Subtitles | وفي النهاية اجتمعت العصابات معا وناقشوا ما الذي سنفعله حيال ذلك؟ |
| San Diego hayvanat bahçesindeki, onun donmuş hayvanat bahçesinde son 35 yıl içerisinde 1.000'den fazla türden doku örnekleri toplandı. | TED | بحديقة حيوان سان دييغو،تحتوي حديقة حيواناته المجمدة أنسجة أزيد من 1.000 نوع جمعها خلال 35 سنة الأخيرة. |
| Baş papazlar toplandı ve cemaat da avluda toplandı. | Open Subtitles | ، كبار رجال الدين قد اجتمعوا وكل هذا التجمع موجودٌ في الساحة |
| Burada daha önce hiç olmadığı kadar çok insan toplandı. | Open Subtitles | الرابع والعشرون من أكتوبر 1928 يتواجد حاليا بهذه القاعة أكبر عدد من الناس تجمعوا من قبل |
| Bu hafta düğün elbisemi denemeye gittiğimde elbiseyi giydirip, kemeri bağladılar ardından yağlar, sırtımın üzerinde toplandı. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتجربة فستان زفاف هذا الاسبوع و عندما اغلقوا الفستان دهون ظهرى تجمعوا معا |
| Ve dünyanın suları bir araya toplandı ve tam ortasında kuru toprak ortaya çıktı. | Open Subtitles | ومياهالعالم تجمعوا معا، وفيوسطهم ظهرت اليابسة |
| 1987'de on binlerce insan Suudi Arabistan'da Hac ibadeti için toplandı | TED | في عام 1987، اجتمع عشرات الآلاف من الناس في السعوديّة من أجل موسم الحج السنويّ. |
| Daha önce belirttiğim gibi, meclis bu sabah toplandı, ve görüşülen konu, teknolojimizi Dünya ile paylaşma politikamızdı. | Open Subtitles | اجتمع الكيريا هذا الصباح كما أشرت والموضوع كان مشاركة تقنياتنا مع الأرض |
| Zissou ekibinin üyeleri yolculuk hazırlığı için, Pescespada Adası'ndaki oşinografi gözlem evimde toplandı. | Open Subtitles | في التحضير لرحلتنا اجتمع أعضاء فريق زيسوس في مرصد مراقبة المحيط عندي هنا في هذه البقعة الغالية من الجزيرة |
| New York'ta binlerce insan toplandı... ve olaydaki gelişmeleri Times Meydanında seyrediyor. | Open Subtitles | في نيويورك تجمع الآلاف من الناس لمشاهدة تطورات الوضع في أكبر ميادين المدينة |
| Konuştuğumuz sırada bile büyük bir kalabalık toplandı. | Open Subtitles | لكن بينما كنا نتكلم تجمع حشد من المشاهدين |
| Ailen toplandı diye dünyayı mı durduracaksın? | Open Subtitles | هل المفروض أن يتوف العالم بأسره لأن عندك تجمع عائلى؟ |
| Verilecek tepki için, Tamakyuro bölgesinin rakun kabileleri, Batamochi Dağı'nın derinliklerindeki Manpuku Tapınağı'nda toplandı. | Open Subtitles | مع التفاعل لوضع الحالي, جماعة الراكون لمنطقة تاماكيورو اجتمعت تلك الليلة بمعبد المانبوكو بداخل جبال بوتاموشي |
| Daha sonra, aile teklife cevap vermek için mahkeme salonunda toplandı. | Open Subtitles | ولاحقاً، اجتمعت العائلة في المحكمة للرد على ذلك العرض |
| Davacının kanıt toplanması isteği üzerine Bay Flores'in evinden kanıtlar toplandı. | Open Subtitles | كما ل الحركة المدعي لاستبعاد شهادة حول الأدلة التي تم جمعها من منزل السيد فلوريس ' |
| Hastalandığında, hepsi etrafına toplandı ve şu inanılmaz sesi çıkarmaya başladılar. | Open Subtitles | عندما اصبح مريضا هم اجتمعوا حوله... .. وبداوا بعمل ... |
| İnsanlar burada toplandı ve tiran sürgüne gönderilene kadar dağılmayı reddettiler. | Open Subtitles | احتشد الناس في هذا المكان ورفضوا الرحيل إلى أن نُفِيَ الطاغية |
| 9 Ağustosta, Yüce Divan teslim olup olmamayı konuşmak üzere gece yarısı toplandı. | Open Subtitles | في تلك الليلة أجتمع المجلس لمناقشة أمر عدم السلام |
| Fakülte Örgenci Konseyi ve editörler toplandı ve gazete için yeni karikatürcüyü seçti. | Open Subtitles | إجتمع أعضاء هيئة التدريس، ومجلس الطلاب والمحرّرون واختاروا رسّام الكارتون الجديد لصحيفة المدرسة |
| Koca bir goblin ailesi cesedinin etrafında toplandı. | Open Subtitles | ان كل عائلة العفاريت جمعوا حول شخصيتك المقتولة |
| {\1c00FFFF}Ve aile, yerel bir lokanta tarafından hazırlanan... {\1c00FFFF}...kutlama yemeği için toplandı. | Open Subtitles | و هكذا أجتمعت العائلة من أجل فطور إحتفالي, تم تقديمه من قبل مطعم محلي |
| Tüm kurul üyeleri toplandı. Toplantı odasına geçelim. | Open Subtitles | جميع أعضاء المجلس إجتمعوا لنذهب إلى قاعة المؤتمرات |
| demesini istemiyorum. Bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı. | TED | تم جمع هذه البيانات على مدى فترة طويلة من الزمن. |
| Amerika'da bir projede, 300 masum kişiden bilgi toplandı. İşlemedikleri bir suç yüzünden hapis yatan 300 kişi | TED | في مشروع ما في الولايات المتحدة, تم تجميع المعلومات عن 300 اشخاص ابرياء و 300 متهمين تم ادانتهم لجرائم لم يقترفوها. |