| Bazan toplumdan dışlanmış gibi hissedeceksin. Ama asla yalnız kalmayacaksın. | Open Subtitles | أحياناً ستشعر بأنك منبوذ لكنك لن تكون وحيداً أبداً |
| Croatia gibi savaş sonrası uç noktada ulusalcılık ve dindarlık ile yaratılan bir çevrede, sosyal olarak toplumdan dışlanmış biri olarak görülmek katlanılmaz bir şey. | TED | في المجتمعات التي نتجت بعد صراعات مثل كرواتيا حيث التدين و الوطنية المفرطين قد أنتجوا بيئة لا تحتمل لأي شخص من الممكن إعتباره منبوذ من المجتمع. |
| toplumdan dışlanmış. Annesi ile ilişkisi kötü. | Open Subtitles | منبوذ اجتماعيا، علاقة صعبة مع امه. |
| Bir daha bana asla "toplumdan dışlanmış" deme. | Open Subtitles | إياك و قول كلمة "منبوذ" علي مرّة أخرى |
| Bazan toplumdan dışlanmış gibi hissedeceksin. | Open Subtitles | ستشعر أحيانا انك منبوذ |
| toplumdan dışlanmış birisin. Tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | أنت منبوذ ، مثلي |
| Prensesten toplumdan dışlanmış kimseye dönüştüm | Open Subtitles | تحولت من أميرة إلى شخص منبوذ |
| - toplumdan dışlanmış kişisin. | Open Subtitles | منبوذ |