| Ancak görünüşe göre buz ve toynaklar birbirleri için yaratılmamışlar. | Open Subtitles | لكن يبدو وأنّ الحوافر والجليد لم يُقدرّ لهم التلاقي أبداً |
| - Av artık avcı oldu! Ve avcı da artık av! toynaklar artık pençeleri yenecek! | Open Subtitles | سوف نصبح مفترسين و ستتحقق صلواتنا و في النهاية ستسيطر الحوافر |
| toynaklar, "gücü" simgeliyor. | Open Subtitles | وتمثل الطاقة الحوافر وتعطي بقعة من للراحة الخاصّة |
| Dirgen, sivri kuyruk toynaklar, ayrık! | Open Subtitles | معزقة... ذيل مدبب و حوافر... |
| Harika toynaklar. | Open Subtitles | حوافر رائعة. |
| Sahip oldukları şeyler sadece ağırlığın etkisini azaltan çatallı toynaklar, ...inanılmaz bir denge ve olağanüstü bir çeviklik. | Open Subtitles | يكمن مصدر قوتها في حوافرها المشقوقة التي تنبسط تحت الحمل بتوازن مذهل وبرشاقة غريبة مذهلة |
| Detay. Boynuzlar yapabiliyorsunuz, antenler -- hatta, yakından bakarsanız, toynaklar. | TED | يمكنك الحصول على القرون، شعبة من قرون الوعل... وإن تمعنت النظر، هناك الحوافر المتشققة |
| Bütün o vahşi azamet, o ışıldayan çelik toynaklar, o yaratığın muazzam iç organlarından gelen patlamalar, nefes yok, kalp atmıyor, burun delikleri çılgın bir şekilde genişlemiş, Onu yok etmek mi yoksa o mu olmak isterdim bilmiyordum. | TED | كل تلك العظمة الوحشية , الحوافر الفولاذية ذات الوميض, الانفجارات مدفوعة من الاحشاء القوية لذاك المخلوق الصدر لأعلى , قلب متوقف , خياشيم متوهجة بجنون لم أميز هل أردت أن أوقفه أو أن أكون هو |
| Hiç de bile. Küçük toynaklar gördüm. | Open Subtitles | لم أفعل رايتُ الحوافر الصغيــرة |
| Dörtnala koşan toynaklar, mahşerin dört atlısı! | Open Subtitles | الحوافر الراكضة الفرسان من نهاية العالم |
| toynaklar başıma çok iş açıyor. | Open Subtitles | في الواقع لدي مشكلة مع الحوافر |
| Dörtnala koşan toynaklar. | Open Subtitles | الحوافر الراكضة |
| Onun atları 10,000 yılı aşkın süre önceki büyük yok oluştan beri Amerika'ya ayak basan ilk toynaklar olacak. | Open Subtitles | أحصنته أول ما تضع حوافرها على الأمريكتين منذ الانقراض الكبير قبلها بعشرة آلاف عام. |