| - Castor'a güveniyorum çünkü o senin gibi Tragların boynuna tasma vurmaya devam ediyor. | Open Subtitles | أنا أثق به لأنة يبقي التراكز أمثالك مقيدين |
| Hiçbir zaman iyi anlaşamadık biliyorum ama annenle konuşup Tragların bize yardım etmesini sağladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا أعلم بأننا غير متآلفين لكن اردت شكركِ لتكلمكِ مع والدتكِ وجلب التراكز للمساعدة |
| Sadece Tragların ne yapmaya çalıştıklarını öğrenmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول معرفة ما الذي يخططه هؤلاء التراكز |
| Sadece Tragların Crate'e gönderilmesini sağlayabilecek güvenebileceğimiz tek yetkili | Open Subtitles | هي الوحيدة من طرف الحكومة التي قد نثق بها لنتأكد من أن التراكز هم الأتريين الوحيدين الذين سيرسلون للحبس |
| Tragların kötü olduklarını biliyordum ama bu kadar ileri gideceklerini düşünmezdim. | Open Subtitles | علمت أن التراكز خبثاء لكن لم أتوقع ان يصلو الى هذا الحد |
| Tragların insanlara karşı böyle bir saldırı planladıklarını ne zamandan beri biliyorsun? | Open Subtitles | أذا كيف تعلم خطة التراكز المتعلقة بـ - الهجوم على البشر ؟ |
| Tragların insanlara karşı bir silahı olduğu sevdiklerinden saklamak için büyük bir sır. | Open Subtitles | معرفة ان التراكز لديهم سلاح ضد البشر هو سرٌ كبير تُخفيه عن أشخاص تهتم لاجلهم |
| Tragların kendi hakkındaki planı hakkında bilgi istiyor. | Open Subtitles | هو يريد معلوماتً عن ما يخططه التراكز هو الاخر |
| Tragların nasıl çalıştığını bildiren bir işbirlikçimiz var. | Open Subtitles | لدينا مٌخبر ليعُلمنا بعملية التراكز هؤلاء |
| Bu görev, Tragların en büyük önceliği. | Open Subtitles | هذه المهمة هي من أحقية التراكز |
| Belki de Tragların Suvek'i patlatmayı düşündükleri zaman odur. | Open Subtitles | ربما هذا وقت تشغيل التراكز للسوفاك |
| Tragların Suvek'i patlatmayı planladıklarını söyledi. | Open Subtitles | تقول ان التراكز يخططون لأطلاق السوفاك |
| Tragların her zaman yedek planı vardır. | Open Subtitles | أن التراكز لديهم شيء بديل دائماً |
| Tragların lideri benim annem. | Open Subtitles | امي هي قائدة التراكز |
| Tragların beni yakmakla, yemekle veya derimi yüzme tehditlerini saymazsak Dinaskyu çok eğlenceli geçecek o zaman. | Open Subtitles | أذاً بدون أن يهددني التراكز بأحراقي ألتهامي أو سلخي وانا على قيد الحياة (ديناسكو) ستكون سلسلةً للغاية |
| Tragların kara cyperi Edendale'ye yaymasını engellerken Castor bize yardım etti. | Open Subtitles | (كاستور) ساعدنا في دحر السايبر الأسود قبل أن يستطيع التراكز أطلاقه على (ادينديل) |
| Eğer güvenimi kazanmak istiyorsan, senin ve Tragların ne inşa etmeye çalıştığınızı söylemelisin. | Open Subtitles | أخبرني أذاً ما الشيء الذي تحاولين أنتِ و(التراكز) بنائه ؟ |
| Zekası, içindeki gücü. Tragların tam olarak hoş görmediği özellikler. | Open Subtitles | صفات لا يُقدرها التراكز |
| Emery'nin anlattıklarına bakılırsa, Kızıl Şahinler Tragların yanında çok masum. | Open Subtitles | ما قالته (اميري) لي التراكز يُشبهون الصقور الحُمر بمجلس آباء وتدريسيين |
| Tragların Suvek'i nereye götürdüğünü görmek için olabildiğince yüksekte olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أنّ نكون في مكانٍ عاليٍ كفاية ليتسنى لنا معرفة أي طريق يسلكهُ (التراكز) في نقلهم (السوفاك) |