"trakyalı'" - Translation from Turkish to Arabic

• الثراسي

Peki Trakyalı, bulunduğunda onun özgürlüğünün bedelini nasıl ödeyeceksin?
أخبرني أيها الثراسي كيف ستدفع ثمن تخليصها عندما أجدها؟

Neredeyse bir yıldır bana o Trakyalı kadını aratıyordunuz.
لقد جعلتني أبحث عن زوجة الثراسي لقرابة العام

Kimse bunun mümkün olduğuna inanmazdı. Hele ki bir Trakyalı'nın elinden olacağına.
لم يصدق أحد أن شيئاً كهذا ممكن، خاصة بيد الثراسي

Halkının kılığına girmiş bu bokları öldürdüğünüz zaman içindeki Trakyalı'dan arta kalan da onlarla birlikte ölecek.
عندما تقتل آخر هؤلاء الحثالة المتمثلين برجال بلدك، ما تبقى من الثراسي بداخلك يموت معهم

İdamından, bu topraklar üstünde kurtulmuştun Trakyalı.
لقد نجوت من إعدامك أيها الثراسي على نفس هذه الرمال

Tüm adamlarınla beraber Trakyalı'yı villaya çağır.
استدعِ الثراسي إلى القصر بجانب جميع رجالك

Trakyalı'nın öğrendiği diğer numaraları görmeyi de istiyorum.
وأرغب بعرض لحيل أخرى تثبت أن الثراسي تعلم

Trakyalı dağları aşarsa, mağlubiyetten biz mesul tutulacağız.
إن فر الثراسي عن طريق الجبال، فحن من سنتحمل عبء الهزيمة على أكتافنا

Kuvvetleri iki katına çıkarın. İlk fırsatta harp meydanında Trakyalı'yla çarpışacağım.
اجعلهم يضاعفوا جهودهم، أود الهجوم على الثراسي في ساحة المعركة في أقرب فرصة

Roma'nın gölgesi engindir ve sen, Trakyalı onun altında öleceksin.
إنَّ سلطة "روما" واسعة ،"وأنتَ أيها "الثراسي ستموت تحت أيدي هذه السلطة

Bu Trakyalı ne de olsa arenada Solonius'un adi adamlarını yenerek bir umut ışığı gösterdi.
لقد أثبت "الثراسي" جدارته في الحلبة ضد مجموعة "سولونيوس" الحثالة

Bu yaralı, ezik Trakyalı, arenada 4 kişiye karşı savaştı.
هذا الثراسي الحزين عندما هزم أربعة

Trakyalı önümde nasıl duracağını nihayet öğrenmiş demek!
أرأيتم ! , ها هو الثراسي علم أن عليه الركوع أمامي

Senin bir kadının mı var Trakyalı?
لديك إمرأةٌ أيها الثراسي أليس كذلك ؟

Trakyalı'nın ne yapacağı pek belli olmaz.
الثراسي لا يمكن التنبؤ بأفعاله

İnsanlar Trakyalı'yı çok beğendi, değil mi?
الحشد أعجبه الثراسي, أليس كذلك؟

Trakyalı bir gladyatör olarak tek bir dövüşe bile çıkmadı.
الثراسي لم يقف في مباراة واحدة كـمجالد

Senin oğlan Trakyalı'dan hoşlanıyor, değil mi?
فتاك يرفه عن الثراسي, أليس كذلك؟

Şu Trakyalı evimize utançtan başka hiçbir şey getirmiyor!
ذلك الثراسي ! إنه لا يجلب سوى العار لمنزلنا

Trakyalı'dan ve zaferlerinden sıkıldım artık.
سئمت من رؤية هذا الثراسي وانتصاراته