| Yüksek Şansölye Travell, bu Albay Jack O'Neill. | Open Subtitles | المستشار العالي ترافيل هذا كولونيل جاك أونيل |
| Her ne anlatmaya çalıştıysa, Omoc'un uyarısının, Travell'in bizimle görüşmek istediği konuyla bir ilgisi olmalı. | Open Subtitles | مهما كان ما يعني, أراهن على تحذير أوماك أنه شيء ما له علاقة بما تريد ترافيل مقابلتنا حوله |
| Konsey üyesi Travell onlara yolun geri kalanında eşlik etmemi rica etti. | Open Subtitles | المستشارة ترافيل سألتني بأن أرافقكم بقية الطريق |
| Tollana'ya konsey üyesi Travell ile görüşmeye geleceğinizi duydum. | Open Subtitles | سمعت أنكم ستعودون الى تولان لمقابلة المستشارة ترافيل |
| Travell bizi hayır oyu verenleri sakinleştirmek için durumu kurtaracak bir hareket olduğuna inandırmaya çalışmıştı. | Open Subtitles | حاولت ترافيل بصعوبة اقناعنا أنه كان لحفظ ماء الوجة |
| Travell'in ofisine nasıl gireceğimizi ve bilgisayarına nasıl ulaşabileceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبرنا كيف ندخل مكتب ترافيل ونصل إلى حاسوبها |
| Öyle, aslında Travell bize iyon toplarını önerdi. | Open Subtitles | في الحقيقة ترافيل هي التي عرضت علينا مدافع الأيون |
| Binanın Travell'in ofisinin de bulunduğu kısmına yalnızca yüksek düzeyde yöneticilerin güvenlik geçiş hakları var. | Open Subtitles | فقط الأعضاء من الرتب العالية من الكيريا يمكنهم الوصول لنظام الأمن في المبنى حيث يقع مكتب ترافيل |
| Daniel, Carter, Narim ile birlikte gidin. Travell'in ofisini bir kontrol edin. | Open Subtitles | دانيال, كارتر اذهبو مع ناريم تفقدوا مكتب ترافيل |
| Travell ve meclisle pazarlık eden Goa'uld tarafından yakalandık. | Open Subtitles | قبض علينا بواسط ترافيل و الجواؤلد الكيريا يساوم معهم |
| Konsey üyesi Travell sizi kabul etmeye hazır. | Open Subtitles | المستشارة ترافيل جاهزة لمقابلتكم الآن |
| Travell haklıydı. | Open Subtitles | ترافيل كانت محقة. |