| TSA ile konuşun ve hava alanı güvenlik beslemelerine girmemize izin versinler. | Open Subtitles | راسلوا إدارة أمن النقل و اطلبوا منهم منحنا حق التوغل في المطار. |
| TSA'ya giderseniz, size yardımcı olurlar. | Open Subtitles | إذا ذهب الى إدراة أمن النقل فبأستطاعتهم مساعدتك |
| Havaalanı güvenlik kamerası görüntülerini almak için TSA ile görüşüyorum. | Open Subtitles | أعمل مع وزارة النقل للحصول على لقطات أمنية في المطار |
| TSA'dalar, gelen uçakları inceliyorlar. | Open Subtitles | إنهما في وزارة النقل يتفقدان الرحلات القادمة |
| "TSA vuku bulan bu olaylar yüzünden," | Open Subtitles | " بسبب الأحداث الأخير أمرت الـ - تي إس ايه - بـ ... |
| TSA'yı aradım son bir yılda Afganistan, Pakistan ve Irak'a gitmiş. | Open Subtitles | إتصلت على إدارة النقل وقالوا انه في السنه الماضيه سافرت لأفغانستان وباكستان والعراق |
| - Bu biraz zaman alabilir. TSA personel dosyaları her zaman sıkıca korunur. | Open Subtitles | حسنًا.هذا قد يستغرق بعض الوقت ملفات الموظفين في إدارة أمن وسائل النقل |
| "Bu TSA den bir bilgilendirme yayınıdır." | Open Subtitles | " هذا بث إعلامي من - تي اس ايه " |
| TSA görüntüleri gönderdi. | Open Subtitles | تماماً. أرسلَتْ وكالةُ أمن النقل صوراً للتو. |
| Ve TSA'a göre bu isim adı altında dün kimsenin uçusu yokmuş. | Open Subtitles | ووفقاً لإدارة أمن النقل لا أحد قد سافر بالأمس بهذا الاسم. |
| TSA, yolcuların tamamının kontrolü.. | Open Subtitles | إدارة أمن النقل ستتأكد من عبور الركّاب في الحجز. |
| Açıkçası,biz burada TSA aldık . | Open Subtitles | على ما يبدو، جميع من في إدارة أمن النقل. |
| Ofisi TSA tarafından kardeşinin uçuşu hakkında bilgilendirilmiş. | Open Subtitles | لقد تمّ تنبيه مكتبها حول رحلة أخيك بواسطة إدارة أمن النقل. |
| TSA bakmış. | Open Subtitles | عن اختكَ بل وزارة النقل فعلت |
| En başta Liberyalıların yaptığı kaçakçılık. TSA'le iletişime geçtim. | Open Subtitles | تحدثتُ إلى وزارة النقل |
| TSA, Prodeman'ın 15 dakika sonra Los Angeles'a gidecek bir uçaktan yer ayırttığını söylüyor. | Open Subtitles | وزارة النقل لديها (برودمان) حاجزٌ في رحلةٍ تغادر لـ(لوس انجيلوس) خلالَ 15 دقيقة |
| "TSA bizim düşmanımızdır." | Open Subtitles | " عدونا هو - تي إس ايه " |
| - TSA ve havaalanı polisini alarma geçireceğim. | Open Subtitles | سأخطر إدارة النقل و المواصلات و شرطة المطار |
| Ama TSA tarayıcılarımız her hava polisini görür görmez tanıyamaz. | Open Subtitles | و لكن موظفي فحص الهويات في مجلس أمن وسائل النقل لا يعرفون جميع المارشالات الجويين |
| TSA Clyde Easter'ın kimliklerinden birini bulmuş. | Open Subtitles | سيدى، تى اس ايه وجدت احدى اسماء (كلايد) المستعارة |