Hiç şaşırtıcı değil: Eski, kullanılmış dokulardan yapılıyorlar, aynı tuğlalardan yapılan bu duvarın çökmesi gibi. | TED | لا عجب إنها مصنوعة من أنسجة قديمة ومستخدمة تماماً مثل هذا الجدار المصنوع من الطوب والذي يوشك على السقوط |
geceleri yer yatağında uyuyorlardı Kore evlerinde ısıtma tertibatı döşeme altına dizilen tuğlalardan ibaretti. | TED | كانتا تنامان على الأرض في الليل. الطريقة التي يدفئون بها منازلهم في كوريا هي أنهم يضعون لبنات من الطوب تحت الأرض، |
Beyaz tuğlalardan yapılmış, ...yeşil parkın tam ortasında. | Open Subtitles | مصنوع من الطوب الأبيض في وسط بستان القرية تماما |
Duvarlar beton tuğlalardan yapılmış. | Open Subtitles | -هذه الجدران عبارة عن قوالب بناء إسمنتيّة . |
Barbekü James'in arabasındaki tuğlalardan yapılır mı? | Open Subtitles | أنّ طعامنا المشوي مطبوخٌ على قوالب من سيارة (جيمس) |
Bu arada, ne yaparsan yap sakın "duvardaki tuğlalardan biri daha" olma. | Open Subtitles | ومهما تفعلين لا تكوني طوبة أخرى في الجدار |
Bu tapınak insan eliyle inşa edilmiş tuğlalardan ve sıvadan ibaret değil sadece. | Open Subtitles | هذا المعبد ليست مجرد الطوب وقذائف هاون بنيت على يد الرجال. |
Bir karayolu geçidinden arkadaşlarıyla tuğla atarken yakalanmış ki o tuğlalardan biri de arabanın tekine çarpıp bir sürücüyü öldürmüş. | Open Subtitles | قُبض عليه وهو يرمي الطوب من أعلى كوبري الطريق السريع مع أصدقائه وتسببت طوبة فى قتل سائق |
- Emin değilim. Bu tuğlalardan herhangi biri olabilir. | Open Subtitles | -انا غير متأكد, أعني هي قد تكون خلف أي من هذا الطوب |
Molly'nin önündeki tuğlalardan bahsediyor Mouch. | Open Subtitles | إنّه الطوب الموجود في مقدمّة حانة موليز (يا (ماوتش |
Üçüncüsü de tuğlalardan. | Open Subtitles | "وبنى الثالث منزلاً من الطوب" |