| Hiç değilse turşunun tadına bakana kadar buradan kalkmak yok. | Open Subtitles | ستجلس هنا , حتى على الأقل تجرب تذوق المخلل |
| turşunun tadına bakınca beğendiğini anlayacak ve başka şeyler de deneyecek. | Open Subtitles | سيتذوق المخلل , و سيجد أنه يحبه سيجرب أشياء أخرى هذه هي التربية الصالحة |
| turşunun daha önce birisini bu hale getirdiğini hiç görmemiştim! | Open Subtitles | ! لا أعرف.. لم أرى أحداً يتصرف بجنون بسبب أكل المخلل |
| Çünkü çocukların bu turşunun umrunda değil. | Open Subtitles | لأن هذا المخلل لا يهتم بأطفالك. |
| O zaman önce içeriz sonra turşunun tadına bakarsın ama önce Alcina'm için kadeh kaldıralım. | Open Subtitles | إذاً, أولاً نشربة مرة واحدة, ثم نتناول المخلل و لكن لنشرب نخب (ألسينا) أولاً |
| Manny, turşunun başında oturmuş ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تجلس أمام المخلل يا (ماني) ؟ |