| Aslına bakarsanız yakın zamanda birçok üyesini tutukladık. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد اعتقلنا عدة اعضاء منهم مؤخرا |
| Sonra,o hafta içinde, adamın birini sanık olarak tutukladık. | Open Subtitles | لاحقاً في ذلك الأسبوع، اعتقلنا أحد الرجال واتهمناه بالجريمة |
| O insiyatif sahibi bir devlet memuru ve biz onu bu yüzden tutukladık. | Open Subtitles | انه موظف مدني يقوم بعمله و نحن قبضنا عليه لذلك؟ |
| Onu bizden kaçmaya çalıştığı için tutukladık. Neden kaçtığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قبضنا عليه لأنه هرب, عندما أردنا استجوابه, لماذا هرب؟ |
| Alfred Fellig'i tutukladık ve arkasından serbest bıraktık. | Open Subtitles | إعتقلنا ألفريد فيليج ونحن فقط أطلقنا سراحه. |
| Onu hemen tutukladık ve dava dosyasını hazırlamaya başladık. | Open Subtitles | ـ لقد ألقينا القبض عليه بسرعه وبدأنا ببناء القضية |
| Bir hafta sonra, bir adamı, bu cinayetin sorumlusu olarak tutukladık. | Open Subtitles | لاحقاً في ذلك الأسبوع، اعتقلنا أحد الرجال واتهمناه بالجريمة |
| Önce karısını tutukladık, şimdi de adamı kusmakla suçluyoruz. | Open Subtitles | اذا، لقد اعتقلنا زوجته والآن سوف نراقب هذا الرجل |
| Çoğunluğu bilinen anarşistlerdi efendim ama çok sayıda sosyalisti de tutukladık. | Open Subtitles | وكان معظمهم من الفوضويين المعروفين، يا سيدي لكننا اعتقلنا عددا من الاشتراكيين أيضا |
| Polis olduğunu iddia eden birini tutukladık. | Open Subtitles | لقد اعتقلنا شخصاً يدعي أنه مفتش الشرطة |
| Orospu çocuğunu evinde tutukladık. | Open Subtitles | ولقد اعتقلنا ابن السافلة في ذلك المنزل |
| Efendim, çok daha acil bir durum var. Aşağıda 53. katta iki davetsiz misafiri tutukladık. Nasıl girdiklerini bilmiyoruz. | Open Subtitles | هناك أمرٌ عاجلٌ يا سيدي ، لقد قبضنا على متسللين في الطابق 53 تحت الأرض ، ولا نعرف كيف دخلوا هناك |
| Şu an itibariyle Amane Misa'yı ikinci Kira olduğu şüphesiyle tutukladık. | Open Subtitles | للتو قبضنا على أماني ميسا لاشتباهنا بها أنها كيرا الثاني |
| Onu daha yeni cinayet için tutukladık. Buna inanabilirim. | Open Subtitles | لقد قبضنا عليها بتهمة القتل أنا أصدق ذلك |
| Tüm arkadaşlarını, tüm o toprak tavşancıklarını tutukladık. | Open Subtitles | لقد قبضنا على جميع أصدقائك، كلّ أرانبك الصغار. |
| Geçen hafta çocuklarla oynamayı biraz fazla seven bir dişçiyi tutukladık. | Open Subtitles | .. أتعلم, لقد إعتقلنا طبيب أسنان الأسبوع الماضى, كان يحب اللعب مع الأطفال كثيرا ً |
| Evet, yanlış adamı tutukladık. | Open Subtitles | حسنا، نعم، إعتقلنا الرجل الخاطئ. |
| Bir süre önce sevgilisini tutukladık. | Open Subtitles | إعتقلنا خليلها منذ قليل |
| Çünkü 100 kat daha fazla insan tutukladık. | Open Subtitles | لأننا ألقينا القبض على مائة ضعف العام السابق. |
| Sürücüyü tutukladık. Eroini paella kamyonet içinde taşıyordu. | Open Subtitles | ألقينا القبض على السائق الذي يقوم بنقل الهروين في الشاحنة |
| Mekanı basıp binlerce silah ele geçirip ekibinden birkaç kişiyi tutukladık. | Open Subtitles | هاجمنا المكان, وقبضنا على نحو آلاف الأسلحة, واعتقلنا بعض من طاقمه. |
| Aslında, o davada bir kişiyi tutukladık zaten. Şükürler olsun. | Open Subtitles | بالواقع لقد قمنا بإعتقال بخصوص تلك القضية |
| Onu bu öğleden sonra tutukladık, ...ama yardımınız olmadan hiçbir şekilde suçlayamayız. | Open Subtitles | إعتقلناه بعد ظهر اليوم، لكنّنا لا نستطيع ضغط المجرم التهم بدون مساعدتك. |
| Tobey, Michael Boland'ı karısını öldürmek suçuyla tutukladık. | Open Subtitles | " توبي " لقد أعتقلنا " مايكل بولاند " " على قتل زوجته " باتريس |