| Ayrıca, bayan Lange kadınlar tuvaletinin lambasını değiştirilmesinin gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | ايضاً تقول السيدة لينج أن حمام السيدات يحتاج الى مصباح جديد |
| Erkekler tuvaletinin çalışmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد تحققت بالفعل من ان حمام الرجال لا يخدم هذا الغرض |
| 15 yıl önce sanat enstitüsündeki kızlar tuvaletinin duvarlarına delikler açıp röntgencilik yapmaktan yakalanmış. | Open Subtitles | قبض عليه لاختلاسه النظر لفتحات فى الجدران فى حمام الفتيات فى معهد الفنون منذ 15 عاما |
| Sadece nehir boyunca yürüdü, fakat yine de biraz aşağı indi ve tam olarak su samurlarının tuvaletinin ortasına oturdu. | Open Subtitles | من النهر، لكنها نزلت وجلست بوسط منطقة مرحاض القضاعات |
| Örneğin, tesadüfen şu reklama denk geldim: Bayanlar tuvaletinin önü, Kansas havaalanı. | TED | على سبيل المثال .. لقد صادفت إعلاناً وانا خارجة من دورة مياه السيدات في مطار مدينة كينساس |
| Kimse kadınlar tuvaletinin duvarına bir şey yazmaz ki. | Open Subtitles | لا أحد يكتب شيئاً على حوائط حمّام السيدات |
| Erkekler tuvaletinin duvarına benimle ilgili bir şey yazmış. | Open Subtitles | وهو كَتبَ شيءاً عنيّ على حائطِ غرفةِ الرجالَ، |
| tuvaletinin yanında dursa daha kolay olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه ستكون أسهل إن كانوا بالقرب من مرحاضك. |
| Lütfen ama, misafir tuvaletinin su deposundabir şişe şarap var. | Open Subtitles | رجاء هناك زجاج من الشاردنيه في خزان حمام الضيوف |
| Kadınlar tuvaletinin bir tane olmasına karşın, üç tane erkekler tuvaleti var. | Open Subtitles | هنالك ثلاث حمامات للرجال لكل حمام نساء هنا. |
| Bence en yeni il meclisi üyesinin sırf kadın olduğu için kendine özel tuvaletinin olması saçmalığın daniskası. | Open Subtitles | انه لمن الجنون ان اصغر مستشارة لديها حمام خاص فقط لانها فتاة |
| Kadınlar tuvaletinin girişi, depo girişinin yanında olacak. | Open Subtitles | مدخل حمام السيدات فى الدور الثاني. قريب من فتحة الجراج. |
| Biraz önce bayanlar tuvaletinin koridorunda gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتها للتو تمر من الممر نحو حمام السيدات. |
| Millet, bu cihazı az önce kadınlar tuvaletinin kağıt havluluğunda buldum. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق لقد وجدت هذه لتوى فى موزع المناشف فى حمام السيدات |
| Sondaki bozuk makine sesi deniz tuvaletinin sifonu. | Open Subtitles | تبدو آلة التشويش في النهاية كصوت تدفق ماء في حمام بحري إلكتروني. |
| Erkekler tuvaletinin tavanına 23 kilo kokain saklamış. | Open Subtitles | أنه خبأ 23 كيلو من الكوكايين في سقف حمام الرجال. |
| Bana bayanlar tuvaletinin yerini gösterir misiniz? | Open Subtitles | هل تستطيعي أن تدلني على حمام السيدات ؟ |
| Evet, bütün gün o devasa balık tuvaletinin üzerinde durmak istersen olur. | Open Subtitles | آجل ، إذا كنتِ تُفضلين التسكع حول حافة مرحاض عملاقة للأسماك؟ |
| Personel tuvaletinin temizlenmesinde yardımın lazım. | Open Subtitles | أحتاجك لتنظيف مرحاض غرفة العمــال. |
| Burada yapamazsın. Sana erkekler tuvaletinin yerini söyledim. | Open Subtitles | لن تفعل ذلك هنا اخبرتك اين دورة مياه الرجال |
| Bana sadece tuvaletinin nerede olduğunu söyler misin? | Open Subtitles | أيمكنك وحسب إخباري بأقرب حمّام لك؟ |
| Bugün iş yerinde... benimle ilgili kırıcı bir mani gördüm... erkekler tuvaletinin duvarına kazınmıştı: | Open Subtitles | في العمل اليوم، إكتشفتُ رسم تجريحي عنيّ خربشَ على حائطِ غرفةِ الرجالَ. |
| tuvaletinin Cezasını Kes! | Open Subtitles | عاقب... . مرحاضك |