| Genç kızımın kamyon durağı tuvaletlerinden ödünün kopmasını istiyorum zaten. | Open Subtitles | أريد أن تخاف أبنتي من توقف الحافلة للحمامات |
| Kamyon durakları tuvaletlerinden ödü kopar. | Open Subtitles | إنها خائفة من توقف الحافلة للحمامات |
| Maaşı iyi, dişçi hizmetim var ve şehirdeki en iyi özürlü tuvaletlerinden birisine özel giriş hakkım var. | Open Subtitles | الراتب مجزي، عندي تأمين أسناني ورخصة لدخول أحد أفضل حمّامات المعاقين بالمدينة. |
| Burası ücretli İskoç tuvaletlerinden bile daha boş. | Open Subtitles | هذا المكان أكثر فراغاً من حمّامات (اسكتلندا) العامّة. |