"tuzağa düşürmek için" - Translation from Turkish to Arabic

• للإيقاع
• لإغراء

Teğmen'i tuzağa düşürmek için cazibesini kullanıyor ve bu da suçluluk duymasına neden oluyor!
إنها تستخدم حيلها للإيقاع بالضابط و هذا ما يسبب لها الشعور بالذنب

FBI, KGB memurlarını tuzağa düşürmek için bir operasyon yapıyorsa muhtemelen ofiste konusu geçiyordur.
إذا كان مكتب التحقيقات الفيدرالي يُجري عملية للإيقاع بعميل مخابرات روسية فالإحتمالات أنهم يتكلّمون عن الأمر

Senin gibi bir enayiyi tuzağa düşürmek için.
للإيقاع بغبي مثلك

Belki birini tuzağa düşürmek için seni kullanıyor.
ربما تستغلك للإيقاع بأحدهم.

Kurtarma ekiplerini tuzağa düşürmek için telsizlerinizi kullanıyorlar.
هم يستخدمون مذياعاك لإغراء فرقِ إنقاذنا إلى الكمينِ

Bir tanesini tuzağa düşürmek için, meşhur Heffalump sesimi kullanacağım.
سأستخدم نداء ال "هيفالومب" الشهير خاصتى لإغراء أحدهم للمجىء.

Ya da açgözlülüklerini onları tuzağa düşürmek için kullanabileceğimiz.
أو نستخدم طَمعهُم للإيقاع بهم

Belicoff onu öldürmem için beni tuttu. Beni tuzağa düşürmek için seni kullandı.
(بيليكوف) إستأجرني لقتله إستعملك للإيقاع بي

Bu sizi tuzağa düşürmek için bir yemdi.
هذه مجرد فخ للإيقاع بكم

Herşey KİM HYUN-TAE'yi tuzağa düşürmek için ayarlandı.
في كلا القضيتين خططنا للإيقاع بـ(كيم هيون تاي)

Brady'i tuzağa düşürmek için katilin kendisinden gelen mesajlarsa?
ماذا لو كانت رسائل حقيقية من القاتل، للإيقاع بـ(برادي) كي يكون كبش الفداء؟

Bu bir yıldız haritası değil. Bu, Pan'ın gölgesini tuzağa düşürmek için kullanacağımız şey.
ليست خريطة نجميّة و إنّما سنستخدمها للإيقاع بظلّ (بان)

Ama Metatron bunu melekleri tuzağa düşürmek için kullanıyor, birleştirmek için değil.
لكن (ميتتاترون) كان يستخدمه للإيقاع بالملائكة، وليس لم شملهم.

Hepimizi tuzağa düşürmek için.
للإيقاع بنا جميعاً

L.A.'de olduğunu öğrendiğinde seni takip etti ve tuzağa düşürmek için o insanları kullandı.
وحينما اكتشف أنكِ كنتِ في (لوس انجيليس)، لقد سعى لأجلك، واستخدم تلاميذه للإيقاع بكِ.

Çoğunu, Roman'ı tuzağa düşürmek için harcadık.
لقد استخدمنا الكثير للإيقاع بـ(رومان).