| Numarayı yerleştirdi, o da önemli bir şey sandı ve bize tuzak kurmak için onu kullandı. | Open Subtitles | لذا زرع الرقم، وجعلها تظن أنّه مهم، ثمّ إستعملها للإيقاع بنا. |
| - Maddox işi bitirmek için binayı ateşe vermeye çekinmiyorsa dana tuzak kurmak için adam tutmaktan hiç çekinmez. | Open Subtitles | في إشعال مبنى لإقفال صفقة ليس لديه مشكلة مع تكليف شخص للإيقاع بك |
| Yani kolye Anshiri'ye tuzak kurmak için bıçakla beraber bırakılmıştı. | Open Subtitles | إذاَ ترك العقد من السكينة للإيقاع بـ " أنشيري " مما يعني ... |
| Ona tuzak kurmak için sahte bir aktarım ayarladık. | Open Subtitles | نعم ، لقد وضعنا قوائم شحن مزيفة فى شركة السيارات المدرعة لعمل فخ |
| Ona tuzak kurmak için sahte bir aktarım ayarladık. | Open Subtitles | نعم ، لقد وضعنا قوائم شحن مزيفة فى شركة السيارات المدرعة لعمل فخ |
| Bana tuzak kurmak için ölü oğlumun anısını kullandın. | Open Subtitles | لقد استخدمت ذكرى ابني الميت لتوقع بي |
| Bana tuzak kurmak için ölü oğlumun anısını kullandın. | Open Subtitles | لقد استخدمت ذكرى ابني الميت لتوقع بي |
| Elias bana tuzak kurmak için kullanıldı. | Open Subtitles | قام (إيلايس) بالتلميح لأوامر الإرهابي للإيقاع بي |
| Colleen burada ve Jack seni ona tuzak kurmak için kullanacak. | Open Subtitles | (كولين) هنا، وهو يستغلك للإيقاع بها |
| Aster Şirketi T1'i ona tuzak kurmak için kullanıyor. | Open Subtitles | (آستر كوربس) تستغل "تي 1" للإيقاع بها |
| John'a tuzak kurmak için beni kullandın. | Open Subtitles | لقد استغليتني للإيقاع بـ(جون). |
| Ona tuzak kurmak için kullandın. | Open Subtitles | أنت إستغلّيته لتوقع به |
| - tuzak kurmak için karısını kullanıyorsun. | Open Subtitles | - تستعمل الزوجة لتوقع به؟ |
| Bu işe, Tony'e tuzak kurmak için mi girdin? | Open Subtitles | قبلت تلك الوظيفة لتوقع بـ (طوني)؟ |