| uçaklara, kendini kule gibi gösteren bir kaçık olduğunu söyleyip, onları uyarmalıyız. | Open Subtitles | علينا انذار تلك الطائرات ان هناك مجنون يتحث لهم على انه البرج |
| Kule ile bağlantıya geçene değin uçaklara rehberlik eden bu kurum, havada işlerin ters gitmesine mani olmakla yükümlüdür. | Open Subtitles | المسؤول عن توجيه الطائرات حتى مراقبة حركة الطائرات تتولى المسؤولية عملهم منع أي شيء سيء من المنع أثناء الطيران |
| Beş yaşındayken uçaklara aşık olmuştum. | TED | عندما كان عمري خمس سنوات وقعت في حب الطائرات |
| Diğer uçaklara bundan malzeme almışlar. Hala motoru varsa şanslıyız. | Open Subtitles | لقد كانوا يقطعون أجزاء من هذه الطائرة للطائرات الأخرى، نحن محظوظون أننا مازلنا نملك محرك |
| - uçaklara ulaşamıyoruz. | Open Subtitles | أخشى أننا غير قادرين على الإتصال بأى من الطائرات |
| - uçaklara ulaşamıyoruz. | Open Subtitles | أخشى أننا غير قادرين على الإتصال بأى من الطائرات |
| Bu topla, gelen uçaklara doğru ateş etmeye başladık. | Open Subtitles | و من ثم بدأنا فى أطلاق النيران منها على الطائرات التى كانت تتقدم نحونا |
| Posta güvercinlerinden uçaklara her şey hazır ve bekliyor. | Open Subtitles | ليله هادئه مقمره كل شئ معد وينتظر من الطائرات حتى أعشاش الحمام |
| Ben de artık uçaklara katlanamıyorum. | Open Subtitles | ،لم أعد أطيق الطائرات خاصة منذ إقامتنا بهذا المنزل |
| Mayday. Tüm uçaklara sesleniyorum. 1. | Open Subtitles | النجدة الى كل الطائرات نتعرض لقصف كثيف بقذائف الهاون |
| Dulles kulesinden, Potomac girdabında beklemekte olan tüm uçaklara. | Open Subtitles | هنا دولز يتحدث الى جميع الطائرات المنتظرة في بوتوماك |
| Bana Hava Kuvvetlerinin bu uçaklara taktığı adları söyleyin. | Open Subtitles | أعطنّي مسمّيات القوات الجوية لتلك الطائرات.. |
| Bir saatten az bir zaman sonra buradaki uçaklar, dünyanın diğer bölgelerindeki uçaklara katılacak. | Open Subtitles | في أقل من ساعة ستلحق الطائرات من هنا بذويها في أنحاء العالم |
| uçaklara daha çok yakıt gerekiyor ama ağırlaşırlarsa kalkamazlar. | Open Subtitles | كولونيل ,المسافة بعيدة كي نفعلها الطائرات تحتاج لمزيد من الوقود لكنها ستصبح ثقيلة جداً |
| O yüzden, bu uçaklara kendi paramı koydum. | Open Subtitles | لهذا وضعت مالي الخاص بهذه الطائرات وفقدت الملايين، سّيناتور بروستر |
| Modern askeri uçaklara karşı pek etkili olduğu söylenemez ama ticari yolcu uçaklarına karşı kullanıldığında öldürücüdür. | Open Subtitles | ليست فعالة ضد الطائرات العسكرية الحديثة ولكن مميتة لو استخدمت ضد الطائرات التجارية |
| Sam Wainwright uçaklara yaptığı plastiklerden servet kazandı. | Open Subtitles | (سام وينرايت) حقق ثروة من إنتاج القلنسوات البلاستيكية للطائرات |
| Sam Wainwright uçaklara yaptığı plastiklerden servet kazandı. | Open Subtitles | (سام وينرايت) حقق ثروة من إنتاج القلنسوات البلاستيكية للطائرات |
| uçaklara yakıt verilemedi. Buluşma alanında bir düşman gemisi vardı. | Open Subtitles | طائراتنا الاستكشافيه لم يستطع تموينها بالوقود سفينه العدو كانت هناك |
| Bütün uçaklara ve gemilere olanlar, her şeye olacak, demek istiyor. | Open Subtitles | إنه يقصد مهما حدث إلى كل تلك السفن والطائرات يمكنه أن يحدث لكل شيء |
| Bununla uçaklara bile ateş edebilirsin. Ben aradığımı istiyorum. | Open Subtitles | تُسقط طائراة لا أريد إسقاط طائرات |
| Şafakta uçuyoruz, uçaklara yakıt koyun. | Open Subtitles | سنطير عِندَ الفَجرِ، يُثيرُ الطائراتَ. |
| Bu pek diğer uçaklara benzemez. | Open Subtitles | هذه ليست أشبه بالطائرات المعتادة. |