| Sonra duygularına, yakıtın tamam olduğuna ve Uçmaya hazır olduğunu, söylersin. | Open Subtitles | بعد تعأتها بالوقود . ستكون مستعدة للطيران |
| - Uçmaya hazır. | Open Subtitles | وهي مستعدة للطيران. |
| Bana bakıp Uçmaya hazır olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | وكان ينظر لي وسألني إن كنت مستعدة للتحليق |
| Bayan Lyra! Uçmaya hazır mısınız? | Open Subtitles | سيدتي "لايرا"، هل انت جاهزة للطيران... |
| Bu kuş Uçmaya hazır değil. Deposu dolmadı henüz. | Open Subtitles | مهلا ، هذه الطائرة ليست جاهزة للتحليق لم تمتلئ وقود بعد |
| Bay Smith, yanından Uçmaya hazır mısın? | Open Subtitles | سيد سميث .. هل أنت جاهز للتحليق ؟ |
| - Uçmaya hazır halde. - Güzel. | Open Subtitles | - إنها جاهزة للطيران |