"uçuşuyordu" - Translation from Turkish to Arabic

• يتطاير
• تتطاير

Tozlar havada uçuşuyordu, yer ayağımın altında bir salıncak gibi sallanıyordu.
الغبار كان يتطاير في الهواء، والأرض كانت كالأرجوحة تحتي.

Sürüyle kurşun havada uçuşuyordu.
بالتأكيد كان الرصاص يتطاير بسرعة كبيرة هنا

Dün gece tüyler uçuşuyordu biraz, küçük kuşların tüyleri.
كان هناك بعض الريش لطير صغير يتطاير ليلة أمس.

Bombalama sürerken eve gittik. Her tarafta molozlar uçuşuyordu.
ذهبنا إلى شقة ما أثناء القصف الشظايا كانت تتطاير في كل مكان

Evet her yerde kıvılcımlar uçuşuyordu.
كانت الشرارات تتطاير في كل مكان.

Yahniyle döndüğümde her yerde kurşunlar uçuşuyordu.
عندما عُدت بالحساء الرصاص كان يتطاير في كل مكان

Kıvılcımlar uçuşuyordu tabii. Fakat bu bir üçlü mü olacak?
كان الشرر يتطاير بالتأكيد لكن أسيكون بين ثلاثتهم؟

Çevremizdeki otlar patlıyor, ağaçların kabukları havada uçuşuyordu.
كانت حشائش السرخس .. وغيرها تتفجر من حولنا .. ولحاء الأشجار يتطاير

Afrika güneşi altında harikulade bir gündü, tozlar uçuşuyordu, kızlar dans ediyordu, ve bu ev vardı, üzerinde 'V günü Kadın sığınma evi' yazıyordu.
و كان يوما رائعا تحت الشمس الافريقية، و كان الغبار يتطاير و الفتيات يرقصن. و كان هذا المنزل و كان يقول" البيت الآمن للفتيات"

Kurşunlar havada uçuşuyordu.
كان هناك الرصاص يتطاير من كل مكان

Tavuklar yola zıplıyordu, tüyler uçuşuyordu.
الدجاج يقفز خارج الطريق والريش يتطاير

Her yerde kurşunlar uçuşuyordu.
و كان الرصاص يتطاير في كلِّ مكان

Havada her yerde toz şeker uçuşuyordu.
وكان يتطاير في كلّ مكان

Kurşunlar bir yandan, şarapnel parçaları her yerde uçuşuyordu.
رصاص وشظايا تتطاير في كل مكان.

Tepemizde mermiler uçuşuyordu.
كانت تتطاير الرصاصات فوق رؤوسنا.

Her yerde çakıllar uçuşuyordu.
وكانت الحجر تتطاير في كل مكان

Takvim sayfaları uçuşuyordu.
أوراق العمل تتطاير بالهواء