| Başkanın Mercedes'ini uçurdular. Ortalık en az bir yıl sakinleşmez. | Open Subtitles | لقد فجروا سيارة الرئيس وسيصبح بلدنا غير آمن لمدة عام |
| Evimi uçurdular, karıma ateş ettiler. Benim şirketim hem de. | Open Subtitles | لقد اطلقوا النار على و على زوجتى و فجروا منزلى و شركتى |
| Her kimseler, iki polisi vurdular ve genç bir kızı havaya uçurdular. | Open Subtitles | أيّا كانوا فقد قتلوا إثنين من رجال الشرطة بالرصاص و فجروا فتاة مراهقة |
| Naziler, işledikleri suçun kanıtlarını ortadan kaldırmak için ölüm operasyonlarının merkezi olan bu koca evi havaya uçurdular. | Open Subtitles | النازيون نسفوا منزلاً كبيراً والذى أصبح مركز مركز عمليات القتل لكي يخفوا دليل جريمتهم |
| Pinkerton muhafızlarını öldürdüler ofise akın ettiler ve yolu havaya uçurdular. | Open Subtitles | تبادلوا إطلاق النيران مع الحراس بينكرتون شطوا علي مكتب دفع الأجور وفجروا السكة |
| Doğal olarak, bir barakayı havaya uçurdular, madem öyle, İşin özü, Arroyo'ya gider, bütün testlerinizi orada yaparsınız. | TED | و طبعا قاموا بتفجير أحد الأكشاك في المعهد و طُلب منهن عندها بأن يذهبوا إلى الوادي ليقوموا بتجاربهم هناك |
| - Ve bu Norveçliler havaya uçurdular - Evet. | Open Subtitles | و ان هؤلاء النيروجين قد فجروها نعم |
| Buraya geldik ve annemin kolunu uçurdular. | Open Subtitles | لقد نزل لهنا، وهم فجّروا ... ذراع والدتي |
| Sence ciddiler mi? Gözlerimin önünde kız kardeşimin kafasını uçurdular. | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنهم جادون لقد فجروا رأس أختى أمامى الأن |
| Az önce ön kapıyı havaya uçurdular. Birden çok düşman. | Open Subtitles | لقد فجروا البوابة الأمامية للتو هُجوم مُتعدد |
| Paris'teki dairemi havaya uçurdular. Her şey gitti. Benden kimseye bahsettin mi? | Open Subtitles | لقد فجروا شقتي في باريس سيارتي انفجرت |
| Kuyuyu havaya uçurdular! Burada gidelim! | Open Subtitles | لقد فجروا البئر هيا فلنتبعد من هنا |
| Beynini havaya uçurdular. | Open Subtitles | ، لقد فجروا دماغها |
| Arabamı havaya uçurdular. | Open Subtitles | لقد فجروا سيارتي |
| Arabamı havaya uçurdular. Damon'u öldürdüler. | Open Subtitles | لقد فجروا سيارتي قتلوا ديمون |
| Bana göre senin dostların kendilerini uçurdular, kardeşim. | Open Subtitles | أظن أن اصدقاءك فجروا انفسهم |
| Serseri herifler aracımı havaya uçurdular. | Open Subtitles | الكلاب الفجرة فجروا سيارتي. |
| Her yeri havaya uçurdular. | Open Subtitles | لقد فجروا المكان بكامله |
| Kubbeyi havaya uçurdular. Aurora ile bağlantı kurmalıyız. | Open Subtitles | لقد نسفوا القبة وخرجوا - " علينا الإتصال مع " آرورا - |
| Connor beni onu engellemem için gönderdi ve her yeri havaya uçurdular. | Open Subtitles | أرسلني (كونور) لإيقافه ثم نسفوا المكان برمته |
| - Hayır. Yani bankayı girdiler, havaya uçurdular ama bir şey çalmadılar mı? | Open Subtitles | إذا إقتحموا البنك وفجروا , ولم يسرقوا شيء ؟ |
| Fabrikayı havaya uçurdular, 30 adamlarını öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قاموا بتفجير مصنعك و قتلوا 30 شخصاً من موظفيك |
| Havaya uçurdular, neden sordun? | Open Subtitles | فجروها لماذا؟ |
| Neden süt kamyonunu havaya uçurdular? | Open Subtitles | لماذا فجّروا شاحنةِ الحليبِ؟ |