| Ama ANBU, kendini uçurmadan önce yaşlı adam Gennou'nun peşinde değil miydi? | Open Subtitles | ولكن, ألم يكن جينو مطاردا من قبل الأنبو قبل أن يفجر نفسه؟ |
| Gemiyi havaya uçurmadan yakalardık. | Open Subtitles | يمكننا ان نعتقله و نضعه بعيدا قبل حتى ان يفجر السفينة |
| Tercihen başka bir canavar yaratmadan, başka bir binayı uçurmadan, ya da bizden birini daha kaçırmadan önce. | Open Subtitles | ويفضل قبل أن يصنع وحشا جديدا او كما تعلم , يفجر مبني آخر او يخطف احدا منا |
| Beyninizi uçurmadan duvara yaslanın. | Open Subtitles | نفذ الأوامر وإبقى بجوار الحائط قبل أن أفجر رأسك |
| Kafalarınızı uçurmadan işinize gidin, defolun buradan! | Open Subtitles | هيا اذهبوا من هنا قبل أن أفجر رؤوسكم اللعينة |
| Bunları bizi de havaya uçurmadan yapabilir misin? | Open Subtitles | يمكنك فعلها بلا تفجيرنا في خضم ذلك؟ |
| Burayı havaya uçurmadan önce onları bulmak zorundasın. | Open Subtitles | عليكِ العثور عليهم قبل ان يفجر هذا المكان |
| Biri yüzünü uçurmadan önce zaten ölüymüş. | Open Subtitles | لقد كان ميتًا قبل أن يفجر أحدهم وجهه |
| Bunlar, Miami'de, beni hamile bırakmadan ve silahından çıkan bir kurşunla kafasını uçurmadan önce yazılmışlardı. | Open Subtitles | كان هذا قبل أن أحبل (في (ميامي وقبل أن يفجر دماغه |
| DiNozzo iki kolunu da havaya uçurmadan onları bulalım. | Open Subtitles | دعنا نجدهم قبل أن يفجر (دينوزو) ذراعيه |
| Beynini havaya uçurmadan önce o kaltağa bunu mutlaka soracağım. | Open Subtitles | سأتأكد و أسئلها قبل أن أفجر رأسها |
| Beynini havaya uçurmadan önce karımdan af dile. | Open Subtitles | اطلب مغفرة زوجتي قبل أن أفجر رأسك |
| Kafanızı uçurmadan oturun! | Open Subtitles | اجلسوا قبل أن أفجر رؤسكم |
| Bu şeyler beni İran'a kadar uçurmadan önce, bunlardan kurtulmak zorundayım. | Open Subtitles | الآن أريد أن أعرف كيف أزيل هذا الشيء دون أن أفجر نفسي وأذهب إلى (إيران) |
| Kafanı uçurmadan önce dökül bakalım! | Open Subtitles | انطق قبل أن أفجر رأسك! |