| Yap. Eğer Sam ile uğraşırsan, eğer bir şey yapmaya kalkarsan... | Open Subtitles | إفعلها اذا عبثت مع سام اذا حاولت فعل اى شئ |
| Birimizle uğraşırsan hepimizle uğraşırsın. | Open Subtitles | إذا عبثت مع أيِ منا فأنت تعبث معنا جميعاً |
| Ekibimle uğraşırsan, karşında beni bulursun. | Open Subtitles | إن عبثت مع أعضاء فريقي فأنت تعبث معي |
| Pezevenklerle uğraşırsan pezevenkliğe gelirsin Frank. | Open Subtitles | عند التعامل مع القوادين (ستكون لذلك نتائج سيئة يا (فرانك |
| Pezevenklerle uğraşırsan pezevenkliğe gelirsin Frank. | Open Subtitles | عند التعامل مع القوادين ستكون لذلك نتائج سيئة يا (فرانك) |
| Büyük beyaz köpekbalığıyla uğraşırsan, seni yer. | Open Subtitles | أقول لكِ، أنت تعبثين مع القرش الكبير، سوف تنتهين بالخسارة. |
| Kardeşlerimle uğraşırsan benimle uğraşırsın. | Open Subtitles | أذا عبثت مع أخوتى ، فأنت تعبث معى. |
| Bizimle uğraşırsan biz de seninle uğraşırız. | Open Subtitles | إذا عبثت مع أحدنا، جميعنا سنعبث معك. |
| Onlarla uğraşırsan, onlar da seninle uğraşır. | Open Subtitles | إذا عبثت مع أحدهم، فجميعهم سيعبثون معك. |
| Birimizle uğraşırsan hepimizle uğraşırsın. | Open Subtitles | اذا عبثت مع احدنا فانت تعبث معنا كلنا |
| Sen benim ailemle uğraşırsan ben de seninkiyle uğraşırım. | Open Subtitles | لقد عبثت مع عائلتي لذا سأعبث بعائلتك |
| Sen benim ailemle uğraşırsan ben de seninkiyle uğraşırım. | Open Subtitles | لقد عبثت مع عائلتي سأعبث مع عائلتك |
| "Birinin ailesiyle uğraşırsan mezar büyüklüğünde sonuçları olur." | Open Subtitles | "إذا عبثت مع عائلة أحدًا ما"، "ستترتب عليك عواقب وخيمة". |
| Onlarla uğraşırsan, bu Hera'yı çok mutsuz edecektir. | Open Subtitles | إذا عبثت بهم، فستجعلها غير سعيدة |
| Benimle uğraşırsan yaşayamam ki. | Open Subtitles | عالمي لا يعمل بشكل جيد إذا عبثت معي |
| - Benimle uğraşırsan,... | Open Subtitles | تعبثين مع الثغور لا تبكي |
| Baltacının yastığı ile uğraşırsan işte böyle olur. - Ne? | Open Subtitles | - (عندما تعبثين مع مخدة ( الرجل إكس . |