| Kötü bir ruhla uğraşmıyoruz. Geri dönüş adresi olan bir adamla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع روحٍ شرّيرة، بل مع رجل لديه عنوان مُرسل. |
| Biliyoruz ki, bomba az seviyede zarar yüküne sahipmiş yani bir tür en yüksek düzeyde profesyonel terörist ile uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن القنبلة حصلت على الحمولة الأقل ضرراً ، لذا نحن لا نتعامل مع بعض المحترفين من الإرهابيين العظام |
| Önemli değil biz emekli olduk, artık iblislerle uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | لا يهم لقد تقاعدنا لن نتعامل مع المشعوذين مررة اخرى |
| Yok etmek yada elde etmek arzusunda olan bir şeyle uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع شئ يريد الغزو أو التدمير |
| - Yine de öyle salla gitsin robotlarla uğraşmıyoruz burada. | Open Subtitles | ما زلنا لا نتعامل مع آليين متخلفين تقنيا هنا |
| Burada yeni değişim geçiren sıradan itlerle uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع مستذئبين نموذجين طبيعيين |
| İyi de, biz saygıdeğer bilim insanlarıyla uğraşmıyoruz. Birleşik Devletler Savunma Bakanlığıyla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، نحن لا نتعامل مع علماء محترمين نحن نتعامل مع وزارة دفاع الولايات المتحدة |
| Bunları biliyorsa kaçan bir adamla uğraşmıyoruz demektir. | Open Subtitles | إذا كان يعرف كل ذلك، فنحن لا نتعامل مع رجل يهرب |
| Buz pateni pistine davet almayan sekizinci sınıf öğrencisiyle uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | لسنا نتعامل مع طالب في الصف الثامن لم يحصل على موعد لحفلة |
| Fakat sadece ördeklerle uğraşmıyoruz. | TED | ليس علينا فقط أن نتعامل مع البط. |
| Bence burada usta bir suçlu ile uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | انا أعتقد بأننا لا نتعامل مع مجرم كبير هُنا! |
| Sanırım bir ev hanımıyla uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا لا نتعامل مع ربة بيت. |
| Bir başka intihar olayıyla uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع قضية انتحارية أخرى هنا |
| Artık sadece Section 20'yle uğraşmıyoruz. Başımıza bir de Mossad çıktı. | Open Subtitles | نحن لا نتعامل مع 20 بعد الآن |
| Diğer ikisi nerede? Bir profesyonelle uğraşmıyoruz. | Open Subtitles | - نحن لا نتعامل مع مجرم محترف- |
| Sadece sistematik ırkçılığın kalıntısıyla uğraşmıyoruz. | TED | نحن لا نتعامل فقط مع بقايا العنصرية الممنهجة، |