| Kase dünyasına uğradım. 9 dolarmış. Ama bu gerçek kase değil ki? | Open Subtitles | مررت بمحل، هو بـ 9 دولارات فقط حقاً، ولكنه ليس الصحن الحقيقي |
| Bir keresinde dairesine uğradım, ev sahibi onun gittiğini söyledi. | Open Subtitles | مررت بشقتها ذات مرة، لكن صاحب السكن قال أنها رحلت |
| Beni ısıran bir delinin saldırısına uğradım. Hâlâ yakalanamamış olan bir deli tarafından. | Open Subtitles | تمت مهاجمتي من مجنون عضني مجنون ، بالمناسبة ، لم يتم إمساكه بعد |
| Tatilimin ilk haftasından sonra e-postalarımı kontrol etmek için otelin iş merkezine uğradım. | TED | حوالي أسبوع من وقت عطلتي توقفت عند مركز أعمال الفندق لأتفقد بريدي الإلكتروني |
| Çıkıyorken saldırıya uğradım ve çıkış kapıma vurmak zorunda kladım. | Open Subtitles | فيما كنت راجعة تعرضت لهجوم واضطررت للقتل أملاَ في الخروج |
| Ve bir gün, kontrol etmek için yine buraya uğradım. | Open Subtitles | وذات يوم، مررتُ للإطمئنان عليها في فترة ما بعد الظهر. |
| Temiz havluya ihtiyacınız var mı diye sormak için uğradım. | Open Subtitles | فقط مررت لأرى إن كنتم يارفاق تحتاجون بعض المناشف الجديدة. |
| Abby, dışarı çıktığımda Bayan Schultz'a uğradım. | Open Subtitles | . آبى ، لقد مررت على السيدة شولتز . لقد تحسنت جداً |
| Babam burada çalıştığını söyledi. Merhaba demek için uğradım. Bir dakika. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أبى أنك تعمل هنا, لذا مررت لأُلقى التحية |
| Bu otelde yaşıyorum. Sadece bir sigara için uğradım. | Open Subtitles | اننى اقيم فى هذا الفندق, وقد مررت لتناول سيجارة |
| Bay Giles, çok hoş bir adam olduğunuzdan eminim ama son birkaç gün boyunca hakarete uğradım, gözüm korkutuldu ve hor görüldüm. | Open Subtitles | سيد جيلز , انا متأكدة انك رجل ساحر ولكنى فى الايام الاخيرة تمت اهانتى وتخويفى وترويعى |
| Gizlice bir konukçuya çevirdikleri karım tarafından ihanete uğradım. | Open Subtitles | ثم تمت خيانتى على يد زوجتى التى تمت السيطرة عليها سراً و تحويلها لمضيف |
| Sobanız sönmüştür diye düşündüm. Bu yüzden Krispy Kreme'e uğradım. | Open Subtitles | توقعت أن موقدك لايعمل لذا توقفت عند محل كرسبي كريم |
| Gelirken kamping dükkanına uğradım ve gezi için biraz eşya aldım. | Open Subtitles | لقد توقفت عند محل المعسكرات وابتعت بعض الأشياء من أجل النزهة |
| Bundan kısa bir süre sonra ben de işyerinde cinsel tacize uğradım. | TED | وبعد ذلك بوقت قليل، تعرضت أنا أيضاً للتحرش الجنسي في العمل. |
| Altı gün önce yatağımda bi Tiki dansçısı ile uyandım... sonra onun nişanlımın kuzeni olduğunu öğrendim... sonra onun eski piskopat polis sevgilinin saldırısına uğradım. | Open Subtitles | لقد استيقظت مع راقصة حفلات فى فراشى منذ ستة أيام ثم عرفت انها إبنةعم خطيبتى ثم تعرضت للسرقة بالإكراه على يد صديقها السابق الشرطى المحنون |
| Tesadüfen, eve giderken Henrie'ye uğradım. | Open Subtitles | لحسن الحظ، مررتُ بمنزل هنري في طريقي إلى المنزل |
| Yemek ister misiniz diye sormak için uğradım ama hiçbiriniz yoktunuz. | Open Subtitles | عرجت عليكنْ، لأرى إن كنتنْ بحاجة لعشاء ولكني لم أجدكنْ |
| Dün gece hastaneye bir uğradım, biraz ekipman ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى المستشفى ليلة امس وأخذت بعض المعدات |
| Elbette hayır. Bu sabah erkenden ona uğradım. | Open Subtitles | السماوات، لا، تَوقّفتُ في وقتٍ مبكّرٍ من هذا الصباح. |
| Son zamanlarda Bush yönetiminden hayal kırıklığına uğradım. | TED | وكنت، مؤخراً، قد أُصبت بخيبة امل مع إدارة بوش. |
| Selam vermek için ve iyi olduğuna bakmak için uğradım. | Open Subtitles | أعني أنّني أتيتُ للإطمئنان عليك و أنّك على ما يرام |
| Dün gece uğradım ama seni uyandırmak istemedim. | Open Subtitles | لقد أتيت أمس لكني لم أملك الشجاعة لإيقاظك. |
| Geçen gün ninenin evine uğradım, ...ve ters Sue-koloji uyguladım. | Open Subtitles | لقد زرت منزل جدتك تلك الليلة وقمت بحيلة سو العكسية |
| Ben de maça giderken mahkemeye uğradım. | Open Subtitles | لذا , ذهبتُ إلى قاعة المحكمة في الطريق إلى المباراة |
| Kahvaltı için özel bir isteğiniz olup olmadığını sormak için uğradım. | Open Subtitles | جئتُ للإستفسار عما إذا كانت لديك رغبات خاصة للإفطار |
| Saldırıya uğradım. Buradan hemen gitmemiz lazım. | Open Subtitles | .لقد تعرضتُ لهجوم .يجب علينّا الرحيل من هُنا الآن |