| Çıkarırsan uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | أنت تعرف أن ذلك يجلب الحظ السيء لو فعلت وقد وعدتني أنك لن تخلعها |
| Olamam. Gerçekten... Eski eşin düğüne gelmesi uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | لا استطيع لانه يجلب الحظ السيء لكم اذا اتت الزوجه السابقه للزفاف |
| Damadın düğünden önce bunu görmesi uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | يُعتبر حظاً سيئاً للعريس أن يراه قبل الزفاف. |
| Rüyanda cinsel organ görmek uğursuzluk getirir derler. | Open Subtitles | رؤية الأعضاء التناسلية في نومك يعد نذير شؤم. |
| uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | هذا يسبب سوء الحظ. |
| -Bu uğursuzluk getirir. -Hayır, zekice. | Open Subtitles | هذا يجلب الحظ السيئ - لا، هذا ذكاء - |
| ruhunun gerçek yansımasıdır, bu yüzden onları kırmak uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | أنها إنعكاس حقيقي لروحك لهذا كسرها يجلب سوء الحظ |
| Şu ayna. 7 yıl uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | المرآه 7 سنوات من الحظ السيء |
| "İyi şanslar" dilemek Açılış gecesinde uğursuzluk getirir | Open Subtitles | إنه فأل سييء أن تقول كلمة "التوفيق" في ليلة الإفتتاح |
| Kes! Bir kadının bir erkeğe gülmesi uğursuzluk getirir! | Open Subtitles | هدوء, أمرأة تسخر من رجل تجلب النحس |
| Üzgünüm. Gelini gelinlikle görmek uğursuzluk getirir, biliyorum. | Open Subtitles | آسفة، أعرف أن رؤية العروس بفستانها يجلب الحظ السيء |
| - Eğer bakarsanız uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | -سيكون حظاً سيئاً إذا فعلت |
| Çubukların dik durması uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | وضع عيدان الطعام نحو الأعلى .يعتبر نذير شؤم |
| uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | نذير شؤم. |
| uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | هذا يسبب سوء الحظ. |
| Doğrudur. uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | لأن ذلك يجلب الحظ السيئ |
| Düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | رؤية العروس قبل الزفاف يجلب سوء الحظ |
| 7 yıl uğursuzluk getirir. | Open Subtitles | سبع سنوات من الحظ السيء |
| İyi şanslar dilemek uğursuzluk getirir açılış gecesinde | Open Subtitles | إنه فأل سييء أن تقول كلمة "التوفيق" في ليلة الإفتتاح |