| İşten döndüğünde Udi'ye ne olduğunu sorabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تسأل (أودى) عن ذلك عندما يعود من العمل |
| Udi birkaç kıyafet verdi... | Open Subtitles | (أودى) أحضر لى بعض الملابس |
| Udi bir jeolog. | Open Subtitles | (أودى) جيولجى |
| Tek söylemek istediğim şu: UDİ daha iyi bir seçim yapamazdı. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أن آي أو أي اتخذوا الخيار الأفضل |
| Peki, eğer beni zorlayacaksan, UDİ son kararına ulaşmış. | Open Subtitles | لا بأس, أذا كنت ستلوي ذراعي اتخذت آي أو أي قرارهم النهائي |
| Bunu daha önce de yapabilirdik ama UDİ'in muhalefetine takıldım. | Open Subtitles | كان يجب أن نفعلها عاجلا أو آجلا لكن آي أو أي رفضوا التعاون |
| UDİ'den gelen bir emir. | Open Subtitles | إنها مباشرة من آي أو أي |