| Evet, sadece Tsunade Nine'nin mektubunu ulaştırmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أجل ,أملك الآن رسالة يجب أن أوصلها للجدة تسونادي |
| Elimde bir bilgi var ve onlara ulaştırmam çok önemli. | Open Subtitles | لدي معلومات ومن الضرورى أن أوصلها لهم |
| Gün sonuna kadar Skip'e ulaştırmam lazım ve ihlal edilmediklerinden emin olmak zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أوصلها إلى (سكيب) في نهاية النهار وأريد أن أتأكّد من أنّها ليست مخالفة |
| Parayı saat yediye kadar hastaneye ulaştırmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أردت أن أوصل النقود إلى المستشفى الساعة السابعة |
| Parayı saat yediye kadar hastaneye ulaştırmam gerekiyordu. | Open Subtitles | أردت أن أوصل النقود إلى المستشفى الساعة السابعة |