| UFO'lar ulusal güvenliğe doğrudan fiziksel bir tehdit değil. | Open Subtitles | الأطباق الطائرة ليست تهديدا مباشرا للأمن القومي |
| Bazıları ona kahraman diyor, bazıları onu ulusal güvenliğe bir tehdit olarak görüyor. | Open Subtitles | البعض يُسميه بطلّ، البعض يراه تهديداً للأمن القومي. |
| Bu tür resmi şahıslardan ulusal güvenliğe zarar verildiğini iddia ettikleri abartılı konuşmalardan şüphe duymalıyız. | TED | إذن علينا أن نكون حذرين عن قضايا الأمن القومي التي يتم تضخيمها من قبل هذا النوع من المسؤولين؟ |
| Ordu liderleri bunu ulusal güvenliğe bir tehdit olarak tanımladı. | Open Subtitles | قادة الجيوش سمّوا هذا تهديدا للأمن الوطني |
| ulusal güvenliğe karşı, önlenmesine yardım edebileceğim, çok yakında gerçekleşebilecek bir tehdit var. | Open Subtitles | من وجود تهديد وشيك بالأمن القومي وأنه يمكنني التدخل |
| ulusal güvenliğe çoktan haber verdim. | Open Subtitles | لقد اتصلت بالفعل بجهاز الأمن الداخلي |
| İlk ulusal güvenliğe geldi ve kıyameti kopardı. | Open Subtitles | معذرة، أيها السفير لقد جائت إلي الأمن الوطني أولاً |
| Gerçek kimliğin onaylanana ve kimliğinin ulusal güvenliğe tehlike oluşturmadığına kanaat getirilene kadar belirsiz bir süre boyunca alı konulacaksın ve avukat tutma hakkın olmayacak. | Open Subtitles | سيتمّ اعتقالك إلى أجل غير مُسمّى وستُمنع من الوصول إلى مُحامٍ قانوني حتى يتمّ تأكيد هويّتك الحقيقيّة ويتمّ التحديد أنّك لا تُشكّل تهديداً للأمن القومي. |
| Haberin ulusal güvenliğe bir etkisi yok. | Open Subtitles | القصة ليس لها أي آثار للأمن القومي |
| Efendim, o denizaltındaki veriler yıllarca ulusal güvenliğe yıkıcı etkiler yapabilir. | Open Subtitles | سيدتي، المعلومات في الغواصة يمكن أن يكون مدمرا (للأمن القومي) لسنوات قادمة |
| Amerikan hükümeti satışı durdurmuş ve yabancı bir şirkete satmanın... ulusal güvenliğe aykırı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | وحكومة الولايات المتحدة منعت عملية البيع قائلة لنا بأن هذا ضد الأمن القومي أن تباع الى شركة أجنبية |
| O ulusal güvenliğe karşı bir tehdit olarak algılandı ve ani bir tepki verildi. | Open Subtitles | للتهديد المحتوم ضد الأمن القومي ردت الفعل الحماسية.. للتهديد المحتوم ضد الأمن القومي |
| Bu işin sonunda senin bir şeyler çalıp ulusal güvenliğe zarar verebileceğin bir operasyona hayatta izin vermem. | Open Subtitles | أنا لا أُقر بمساندتي لدخولك هناك وسرقة أي شيء ناهيك عن الشيء الذي قد يؤثر على الأمن القومي |
| Bu onu ulusal güvenliğe tehdit teşkil ederdi. | Open Subtitles | هذا سيجعله تهديداً للأمن الوطني. |
| ulusal güvenliğe karşı, önlenmesine yardım edebileceğim, çok yakında gerçekleşebilecek bir tehdit var. | Open Subtitles | من وجود تهديد وشيك بالأمن القومي وأنه يمكنني التدخل |
| Hemen bugün ulusal güvenliğe katılın. | Open Subtitles | أنضموا إلى الأمن الداخلي .. اليوم |
| Hemen bugün ulusal güvenliğe katılın. | Open Subtitles | أنضموا إلى الأمن الداخلي .. اليوم |
| Eckhart bizi, ulusal güvenliğe böcek yerleştirmeye ikna etti. | Open Subtitles | أيكهارت أقنعنا بالأنضمام وصيد الأمن الوطني |
| ulusal güvenliğe göre ciddi bir yasa çiğneme vakasıdır bu. | Open Subtitles | ذلك انتهاكٌ خطر لقانون الأمن الوطني. |