| Bir öğretmen olmak umurumda değil. umurumda olan şey seninle olmak. | Open Subtitles | لا يهمني أن أكون أستاذًا بل ما يهمني أن أبقى معكِ |
| umurumda olan, eğer bu sabah onu tek başına bırakmamış olsaydın, belki de şimdi güvende olurdu. | Open Subtitles | ما يهمني هو لو أنك لم تتركها بمفردها في هذا المبنى في الصباح ربما تكون بخير الان |
| Tek umurumda olan önümdeki şu koca karamel göt. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو تلك المؤخرة السمراء المثيرة |
| Çekleri kimin yazdığı umurumda değil. umurumda olan tek şey sıfırların sayısı. | Open Subtitles | أنا لا أهتم من سيكتب الشيك،كل ما أهتم فيه هو عد الأصفار |
| umurumda olan şey kariyerin, ve sana karşı açık olacağım. | Open Subtitles | ما أهتم به هو حياتك المهنية , لذا دعني أوضح نفسي |
| umurumda olan tek insan sensin. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي أهتم لأمره بحقٍّ هو أنتِ |
| umurumda olan tek şey Sierra Leone sınırından Monrovia'ya ulaşabilecek kapasitede bir füzem var mı yok mu onu öğrenmek. | Open Subtitles | كل ما يهمني إن نجحت أم لا في صاروخ فاعل يصل مينروفيا من حدود سيرا ليون |
| umurumda olan tek şey bizi buradan hayatta çıkarmak. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو الخروج من هنا على قيد الحياة. |
| Şu an umurumda olan tek şey bu lanet uçağın tek parça olarak yere inmesi. | Open Subtitles | كل ما يهمني الآن ، هو ما تفعله بنا هذه العربة اللعينة |
| umurumda olan seni hapse gönderen, beni de töhmet altında bırakan karar. | Open Subtitles | ما يهمني هو القرار الذي أتى بك هنا و تورطني |
| Ama şimdi, umurumda olan tek şey var bu fonları kullanıyor diğer vatandaşlarımıza yardım etmek için bununla harap oluyor korkunç felaket. | Open Subtitles | ولكن الآن، كل ما يهمني هو استخدام هذه الأموال لمساعدة زملائي من أبناء بلدي الذين دمرتهم هذه الكارثة الرهيبة. |
| umurumda olan, neden suçlarını hasta bir kadına yüklediğin. | Open Subtitles | ما يهمني هو كيف استغليت امرأة مريضة |
| umurumda olan, bireylerin buradaki topluluk için gereklilik arz edip etmediği. | Open Subtitles | ما يهمني هو مدى حاجة المستعمرة للفرد. |
| Şu anda, umurumda olan tek şey işimi yapmana izin vermen. Tom? | Open Subtitles | حالياً كل ما يهمني أن أقوم بعملي توم " ؟ " |
| -Kim olduklarının bir önemi yok, senin ve kızların güvende olduğunu bilmem gerekiyor, şu an umurumda olan tek şey bu. | Open Subtitles | -لا يهم من هم , كل ما أريد سلامتك أنت والفتيات هذا كل ما يهمني الآن |
| Tek umurumda olan şey kızınızı geri almak çünkü önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ بهم كل ما أهتم لشأنه هو استعادة ابنتك لان هذا كل مايهم |
| umurumda olan tek şey onu durdurmamız gerektiği ve bunun için her ne gerekiyorsa... | Open Subtitles | كل ما أهتم به هو أننا سنوقفه، وأردت أن أعلمك بأن |
| umurumda olan şey, 1997 Dodge Neon'um. | Open Subtitles | ما أهتم به هو سيارتي الـ"دودج نيون"طراز عام 1997 |
| umurumda olan tek şey sonuçlar. | Open Subtitles | ما أهتم به هو النتائج |
| Tek umurumda olan şey bu viski. | Open Subtitles | كل ما أهتم به هو شراب (الويسكي) هذا، لذا احتسي شرابك.. |
| Sen kal ve sorgulamaya hazırlanmalarına yardım et çünkü açıkçası, umurumda olan tek şey tek şey-- | Open Subtitles | أنتِ أجلسي معهم ساعديهم في التحضير للأستجواب لأنهُ بصراحة ، ما الذي أهتم به هو |
| Benim umurumda olan tek şey hepimizin bir arada olması. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أهتم له أننا جميعا معا |