"umuyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يأملون
        
    • إقناعه بالإنضمام
        
    Uzayı fetheden ilk araç olarak, bütün insanların aklını başından almayı umuyorlardı. TED بها، كانوا يأملون سلب عقول البشر في كل مكان بأن يكونوا أول من فتح الفضاء
    umuyorlardı ki, bu bölge ofislerinin her birinde, bir memur bu mektubu alacak, açacak, okuyacak ve onu bir üst seviyeye gönderecek, yani ilçe müdürlüğüne. TED كانوا يأملون أنه وفي كل من مكاتب المقاطعات هذه ، سيقوم مسؤول بتلقي الرسالة وفتحها وقراءتها ومن ثم إحالتها إلى المستوى التالي، أي مكاتب المديريات.
    Her işlemin onları büyük gizemin kalbine daha da yaklaştırmasını umuyorlardı. Open Subtitles كل عملية يأملون تقديمهم أوثق وأقرب إلى قلب سر عظيم.
    Yani kendi başlarını belaya sokmadan bu işi halletmeyi umuyorlardı. Open Subtitles وهم يأملون في سحب هذا دون يفجرون أنفسهم.
    Babası ve ağabeyi Ethan, onun da aile işlerine katılacağını umuyorlardı. Open Subtitles وقد حاول والده وأخيه إيثان إقناعه بالإنضمام إليهم والعمل في مؤسسة العائلة
    Polis, dadının cep telefonunu bulamıyor. Parmak izi bulmayı umuyorlardı. Open Subtitles لم تستطع الشرطة إيجاد هاتف المربّية الخليوي كانوا يأملون برفع بعض البصمات منه
    Anlaşılan, bu mektubun halkın eline geçmesini umuyorlardı. Open Subtitles واضح أنهم كانوا يأملون أن يخرج هذا الخطاب إلى العلن.
    Sanırım bunlar adamı yanındaki her şeyi ile birlikte arabanın içinde yakmayı umuyorlardı. Open Subtitles أعتقد أنهم كانوا يأملون إحراق هذا الرجل في سيارته جنبا إلى جنب مع كل شيء معه
    Ancak FBI artık İpek Yolu sunucusunun bir kopyasına sahipti ve artık Korkunç Korsan Roberts'ın maskesini düşürmeyi umuyorlardı. Open Subtitles والآن انهم يأملون أخيرا في كشف هوية القرصان الرهيب روبرتس قررت أنه كان هناك خلل في هذه الإعدادت في مكان ما
    Ve bir şeyin, herhangi bir şeyin olmasını umuyorlardı. Open Subtitles و يأملون شيئاً أى شيئاً قد يحدث
    Arkadaşlar dönüşte bize biraz tatlı bir şeyler getirmenizi umuyorlardı. Open Subtitles الفتيان يأملون أن تحضر حلوى عند عودتكَ
    Siyah gergedanın gizli kişiliğine... ışık tutmayı umuyorlardı. Open Subtitles كانوا يأملون أن يكشفوا ...النقاب عن جانب مغاير جدا من شخصية وحيد القرن الأسود...
    Bence senin ölü kalacağını umuyorlardı. Open Subtitles أظن أنهم كانوا يأملون أنك ستظل ميتاً.
    Bence senin ölü kalacağını umuyorlardı. Open Subtitles أظن أنهم كانوا يأملون أنك ستظل ميتاً.
    Ne bulmayı umuyorlardı? Open Subtitles -ما الذي كانوا يأملون إيجاده؟
    Babası ve ağabeyi Ethan, onun da aile işlerine katılacağını umuyorlardı. Open Subtitles وقد حاول والده وأخيه إيثان إقناعه بالإنضمام إليهم والعمل في مؤسسة العائلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more